HAYDARHANE CAMİİ HAZİRESİ
Horhor caddesi yönünde ilerlerken solda eski bir ahşap konak görüyoruz. Sokağın başlangıcına doğru sol köşede isminin Süleyman Halife Sıbyan Mektebini görüyoruz. Mektep iki katlı. Mektebin Horhor caddesine bakan kısmında ise çeşme bulunuyor. Çeşmenin musluğu olmasa da bakımlı, güzel bir çeşme. İki satırlık kısa bir Kitabesi bulunuyor. Çeşmenin üst kısmında 3 küçük pencere bulunuyor. Pencerenin üst kısmında çatıya yakın kısmında her iki köşede kuş evi dikkati çekiyor. Sol taraftaki kuş evi varlığını muhafaza ediyor. Ancak diğeri yerinden olmuş, sadece izi kalmış. Tarihi yapının dış yüzünde kabartma motifler göze çarpıyor. Tarihi binanın yanındaki barakamsı büfe yakışmamış. Tarihi yapının çapraz köşesinde 3 katlı konak dikkati çekiyor. İnternetten 1854 yılında yapılan Abdullatif Suphi Paşa Konağı olduğunu öğreniyoruz. Çeşmenin karşısında etrafı İBB tarafından çevrelenmiş “Haydarhane Camii Rekonstrüksiyonu, Hazire Restorasyonu” yazısını okuyoruz. 2 Nisan 2023 tarihinde bölgeyi gezerken Haydarhane Camii rekonstrüksiyonunun bitmiş olduğunu gördüm. Cami içi duvarlarında taş, tavan ahşap unsurlar kullanılmış. Sakin, loş bir görünüşü var. Camiden çıkıp bir kaç basamak çıkarak oldukça geniş bir hazireye çıkılıyor. Hazirede yer alan Haydarhane Camii Haziresi başlıklı tabelasından şu bilgilere ulaşıyoruz: “15.yüzyıldan İstanbul’a miras kalan Haydarhâne Camii, Tekke ve Haziresi, şehrin köklü tarihi mekanları arasında yer almaktadır. Alemdar Ali Haydar Dede tarafından yaptırıldığı bilinen cami ve tekke, haziresiyle de kültür tarihimiz içinde özel bir konumdadır. Üslubu, bezeme çeşitleri ve kitabeleriyle dönemin Osmanlı estetik anlayışını günümüze taşıyan hazirede en eski mezar taşı H.1161 / M.1748 yılına, en yenisi ise H.1281 / M.1864-65 yılına tarihlenmektedir…Hazirede bulunan mezar taşlarında görülen süsleme programının çeşitliliği ve kitabelerde yer alan meslek, statü gibi ifadeler zengin birer bilgi kaynağıdır.” İBB Miras tarafından yapılan çalışmada 82’si dikili, 36’sı alanda dağılmış ya da gömülü halde toplam 118 yazılı mezar taşı tespit edilmiş. Hazirede 19.yüzyılın tanınmış sahaflarından Pamuk Baba ve kızı Hanife Vahide Hanım, devrin kadılarından Seyyid Hüzeyin Efendi ve Enderun cerrahlarından Mehmed Ağa gibi önemli isimlerin medfun olduğunu öğreniyoruz.