ERMENİ İNCİL KİLİSESİ (Evangelist Kilise)

Gedikpaşa Caddesinden yokuş aşağı iniyoruz. Sol tarafımızda tarihi Gedik Ahmetpaşa Hamamı karşımıza çıkıyor. Hamamın hemen bitişiğinde Mimar Hayrettin Mahalle Muhtarlığı bulunuyor. Mahalle muhtarlığının tam karşısında bahçe içerisinde Ermeni İncil Kilisesi’nin arka cephesi görülüyor. Gri ve kiremit rengi tonlarının hakim olduğu sade bir kilise. Kiliseye girmek için giriş kapısına doğru yol alıyorum. Sağımda bulunan Kilisenin köşesindeki Kafesli Çadır Sokağına yine sağa dönüyorum. Kilise bahçe duvarı bitiminde tekrar sağa Bali Paşa Yokuşuna dönerek yokuş yukarı birkaç adım attıktan sonra girişe geliyorum. Kilise açıktı ve de hareketli idi. Kilisenin iç giriş kapısının üzerinde Gedikpaşa Ermeni İncil Kilisesi (Gedikpasha Armenian Evangelical Church) yazısındaki “Evanjelist” ifadesi ilgimi çekti. Evanjelist veya evangelist müjdeci anlamına geliyor. Kilisenin ikinci iç kapısını da geçtikten sonra oldukça sade bir salonda, Sahne arka fonda büyükçe bir haç bulunuyordu. Sahne de ise müzisyenler için hazırlanmış sahne düzeni yer alıyordu. Kilise oturma sıralarında 15 – 20 kadar kişi bulunuyordu. Tek bir fotoğraf çekebildim, kişileri rahatsız etmemek için çıktım. Kiliseyi farklı açılardan fotoğrafladım. Kilisenin üst katı nasıldır bilmiyorum. Ancak giriş katta hiçbir resim veya figür ve de mum alanı bulunmuyordu. Farklı bir anlayış olduğu belli idi. Tam çıkacakken girişte küçük bir masa da oturan saçları oldukça ağarmış yaşlı bir kişiye bu merakımı aktardım. Kilise hakkında sorular sordum. Yaşlı amca birçok şey anlattı. Zamanında Gümüşhane’de elektrik hattı döşeyen birimde çalıştığından bile bahsetti. Bir kaç ek soru sorduğumda rahatsız olarak konuşmamaya başladı. Ben de soru sormadan, araya girmeden dinlemeye çalıştım. Bir çok hurafe ve modern batıl inançların etkisinin olduğunu gördüm. Cin çıkarma konusundan bahsetti. Tam o arada kendisinin vaiz olduğunu düşündüğüm 40 yaşlarında bir adamın, genç bir hanımla hararetli bazen ses tonunun artığı bir tarzda konuşmasına / tartışmasına şahit oldum. Benim konuştuğum yaşlı amca ikide bir susmalarını, -belki benim orada olmam dolayısıyla- tartışmanın yerinin burası olmadığı sözlü ve de işaretle anlatmaya çalıştı. Yaşlı amca buraya gelenlerin çoğunun Müslüman olduğu da ifade etti. Ne kadar doğru bilinmez. Amca ikide bir Kur’an-ı defalarca okuduğunu hiçbirini diğerini tutmadığını, bazı hükümlerin eleştirisini yaptı. o arada masanın çekmecesinden hazırda tutuyor imajını verdiği Kur’an-ı Kerimleri çıkararak okuduğunu ispat etmeye çalıştı. Velhasıl bilinçsiz Müslüman gençlerin aklını çeşitli sorularla bulandırmak çaba sarf eden bir gurup. Dünyada bir çok ülkede bu akım çalışmalarını sürdürüyor. Yaşlı amca sustu. Konuşmak istemediğini anladığımda oradan ayrıldım.