FEVZİYE CAMİİ (FEVZİYE KÜÇÜK EFENDİ)
FEVZİYE CAMİİ (FEVZİYE KÜÇÜK EFENDİ CAMİİ) |
İnşa Tarihi: |
Banisi: |
Adres: ….Mahallesi |
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi: |
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi): |
Tabelası: Mevcut |
Hacı Evhaddin Caddesi boyunca devam ediyoruz. Bir cadde geçip yine aynı caddede devam ediyoruz. Bugün -perşembe- pazar kurulduğunu söylemiştik. Pazarın içerisinde geçsek mi geçmesek mi diye düşünürken hadi geçelim dedik. İyiki de demişiz Çünkü hemen pazarın başında sağda mimarisi farklı bir çeşme ve cami ile karşılaşıyoruz. Pazar esnafının arka kısmında kalan II. Mahmut Han Çeşmesini bir şekilde fotoğraflıyoruz. Çeşme tam da döneminin mimari yapısını yansıtıyor diyebileceğimiz türden (barokampir). Yarım daire şeklinde oldukça estetik mimarisi ile dikkat çekiyor. Çeşmenin ortasında ana olmak üzere 3 yüzü bulunuyor. Ortadakinde tekneli, diğer ikisi lavabo benzeri bir yapıda. Ortada bulunan ana çeşme yapısının üzerinde 5 satır, 2 sütunluk kitabe bulunmaktadır. Altta 1241 tarihi not edilmiş. Ortadaki çeşmenin ayna kısmı çelenk şeklinde, üst kısmında ise perde şeklindeki yapısıyla barok yapı öne çıkıyor. Yanlardaki çeşmelerde ise çelenk yerine tuğra yer alıyor. Üç yüz dede musluk bulunmuyor. Çeşmenin hemen yanında avlu pencere demirlerine asılmış fotoblok tabelada Fevziye Küçük Efendi Tekke ve Haziresi başlığı altında bilgi verilmiş. “Türk Barok mimarisinin günümüze ulaşan sayılı örneklerinden biridir. Oval planlı bir cami, kütüphane, çeşme, şadırvan, tekke odaları, çilehane, su haznesi, kuyular ve hazirelerden meydana gelmiştir. Külliyenin ilk kurucusu, Nakşibendî tarikatına bağlı olan Ayasofya vâizi Feyzullah Şükrü Efendi’dir. Bugünkü yapı ise muhtemelen, Feyzullah Şükrü Efendi’nin oğlu olan ve Küçük Efendi olarak da anılan Şeyh Mehmed Abdürreşid Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır. .. Hazirede ortadaki zat Nakşibendi şeyhi Mehmed Abdurreşid Efendi, sağdaki Şerife Rukiye hanım ve soldaki de Fatıma Hanım’dır.” Kabri özel çevreleyen korkuluk demirine 6 satır, 2 sütunluk kitabe monte edilmiş. Cami avlusunda merdivenle aşağı inilen bir çeşme gözümüze çarpıyor. Bu durumda olan bir çeşme daha görmüştük gezilerimiz sırasında. Hatice Hanım Çeşmesinin, küçük bir aynası bulunuyor. Kitabesini göremedik. Araştırmalarımızda çeşmenin zamanında kitabesi olduğunu ve tarih olarak 1251 (1835) verilmiş. Merdivenin başında etrafı demir korkulukla çevrilmiş beton saksı benzeri şeyin ne olduğunu merak ediyoruz. Fevziye Camii giriş kapısının sağında mermer kitabede cami hakkında şu bilgilere ulaşıyoruz.: “Ayasofya vaizi ve Reisülkurra Feyzullah Efendi tarafından 19. yüzyılın başlarında etrafındaki tekkenin tevhidhanesi olarak yaptırılmıştır. Feyzullah Efendi’nin oğlu “Küçük Efendi” lakabıyla tanınan Mehmed Abdürreşit Efendi tarafından 1825’te tekke, yeniden inşa ettirilmiş ve kütüphane eklenmiştir. Daha sonra ilave edilen selamlık, çeşmeler ve derviş hücreleri ile küçük bir külliye meydana gelmiştir. Çevreduvarı II. Mahmud tarafından yenilenmiş ve bir çeşme eklenmiştir. Elips şeklindeki orta mekan mihrab ve giriş tarafındaki çıkıntılarla genişletilmiştir. Cami – tevhidhane, muhtelif yerlerde dışa taşan beş adet halvethane ve minareden oluşan tuğla taş örgülü duvarlara sahiptir. Son cemaat yeri üstünde hünkâr mahfili yer almaktadır. Ahşap çatılı cami, içten ahşap kubbelidir. Girişin sağına kütüphane binası eklenmiştir. 1925’ten itibaren yalnızca cami olarak kullanılmış, 1957’deki yangından sonra ahşap iç kubbesi ve çatısı tamir edilmiştir.” Caminin minaresi ilgi çekici. Cami dıştan çatılı, ancak içten kubbeli. Kubbesi klasik işlemeler yerine yine dönemin stilini yansıtıyor olsa gerek. Avizenin zincirinin de bağlandığı orta kısımda kenarları yuvarlatılmış dikdörtgen bir motif, motiften kubbe uçlarına uzanan kalın çizgiler ilginç bir motif oluşturmuş. Cami ana kısmı oval bir yapıda. Avlusu oldukça geniş, haziresinde çok sayıda kabir bulunuyor. Camiden çıkıp dönüş yoluna doğru yürürken cami avlusunun ucunda küp şeklinde küçük bir yapı daha gördük. O an anlamadık, fotoğrafını çekmekle yetindik. Araştırmak üzere yola devam ettik. Daha sonra yaptığımız araştırmalarda bu yapının II. Mahmut Maksemi / Maksimi olduğunu öğrenmiş olduk. (Ayrıntılı bilgi için İslam Ansiklopedisinin KÜÇÜK EFENDİ KÜLLİYESİ maddesine bakılabilir E.T:22.9.2022).