YAVUZ ER SİNAN CAMİİ

YAVUZ ER SİNAN CAMİİ
(Sağrıcılar Camii)
İnşa Tarihi: 1484
Banisi: Yavuz Er Sinan
Adres: ….Mahallesi
Gümüşpala Caddesi
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi:
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi):

Yavuz Sinan Camii Sokak sonunda Sokağın ismini aldığı Yavuz Er Sinan Cami’yi görüyoruz. Camii Ragıp Gümüşpala Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Cami kapalı olduğundan içeri giremedik. Camii girişi zamanla çukurda kalmış. Caminin arka tarafına küçük bir park yapılmış. Caminin tam köşesinde prizma tabelada cami hakkında bilgi verilmiş. Yazılanları birlikte okuyoruz: “Sağrıcılar Camii adıyla da bilinen yapı, İstanbul’da ayakta kalabilmiş en eski camilerden birisidir. Vakfiyesi 1484 tarihli olup, Fatih’in alemdarlarından Yavuz Er Sinan tarafından yaptırılmıştır. Yapı 1862, 1905, 1960 yıllarında tamirler geçirmiştir. Caminin Yavuz Sinan Sokağı’ndaki girişi mihrap ekseninden sola kaydırılmıştır. Yol zamanla yükseldiğinden girişe bir kaç basamakla ulaşılmaktadır. Giriş kapısının solunda bir, sağında iki mermer sütunla son cemaat yeri oluşmuştur. Sütunlar birbirlerine küfeki taşından sivri kemerlerle bağlanmıştır. Başlıkları iri Türk üçgenleri ile bezelidir…. ” diye metin devam ediyor. Caminin hemen bitişiğinde Horoz Mehmet Dede Hazretleri ve Yavuz Er Sinan Hazretlerine ait kabirler bulunmaktadır. Horoz Dede kabrinin üzerinde bulunan fotoblok tabeladan öğrendiğimize göre “Horoz Dede aslen Horasanlı olup, asıl adının Mehmet’tir. Ahmet Yesevi Hazretlerinin ileri gelen dervişlerindendir. İstanbul’un kuşatmasına katılmıştır. O sıra da aksakallı piri fani olduğu söylenir. Sabahları çok erken kalkıp askerleri horoz gibi ses çıkararak uyandırır namaza yollarmış. Horoz sesinden sonra Ey gaflet uykusunda uyuyanlar, kalkın… dermiş. İşte bu sebeple askerler kendisine Horoz Dede adını vermişler. Fetih sırasında yararlılıklar göstermiş ve kabrinin bulunduğu bu noktada şehit düşmüş ve aynı yere defnedilmiştir.” Yavuz Sinan Er Hazretleri hakkındaki bilgilendirici fotoblokta “fetih sırasında Sultan Fatih Mehmet Han’ın alemdarlığını yaptığını öğreniyoruz. Evliya Çelebinin büyük dedesi olan Yavuz Sinan Hazretleri fetihten sonra yaptırdığı caminin yanındaki evde yıllarca ailesiyle yaşamış. Bu ev Evliya Çelebi’nin 1611’de doğduğu ve hayatının değiştiren rüyayı gördüğü evdir. Rivayete göre Fatih Mehmed Han, kale kapılarının yatsı ve sabah namazları arasında kapalı tutulması hususuda ferman çıkarır. Sinan Çelebi’nin nöbette olduğu bir vakitte teftişe gelen Fatih Mehmed Han, kalenin açılmasını ister. Sinan Çelebi hükümdara hükümdarım, hem ferman çıkarır, hem de ihlal edersin diye cevap verir. Bu cevap Fatih’in hoşuna gider. “Sen ne yavuz bir er’mişsin” der. Arzusunu sorar. O da adına bir cami yaptırılmasını ve cemaat olsun diye de küçük bir pazar yeri kurulmasını talep eder. Talebi kabul görür. Hem cami hem de bugün küçükpazar olarak anılan pazar yerinin kurulmasına izin verir.”