VEZİR ÇEŞMESİ (İskenderpaşa)

VEZİR ÇEŞMESİ (İskenderpaşa)
I.Mahmud Çeşmesi
İnşa Tarihi: H.1161 / M.1748
Banisi: I. Mahmud Han
Adres: Sarıgüzel Caddesi ile
Adnan Adıvar Sokak köşesinde)
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi: 2018
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi):
Vezir Çeşmesi Kitabesi
(5 satır-3 sütun)
7 beyit


1 Yenbu-i atıfet-ü lücce-i şan-ı şevket
Şah-ı zi-şan-ı felek kevbebe Sultan Mahmud

2 O şehinşah-ı kerem ver ki der-i ma’deletin
Eylemiş maksad-ı amal-cihan hayy-ı vedud

3 Hayr-ı cariye olub meşreb-i paki
Eyledi su gibi icrasına ferman vürud

4 Mevkiinde cereyan itdi bir abı-safi
Ki letafetde anın olmadı misli ma’hud

5 Ola her daima takdir-i ilahi hem-dem
…Te’yid Hüda-yi ma’bud

6 Şevket-ü devleti efzun terb olub
Saye-i lütfu ola fark-ı ename

7 Söyledi dai-yi dirinesi neyli tarih
Ayn-ı dil-cü-yi şifa çeşme-i Sultan Mahmud

Kaynak: https://kulturenvanteri.com/
(E.T:20.1.2022)

İskenderpaşa Caminin hemen köşesinde (Sarıgüzel Caddesi ile Adnan Adıvar Sokak köşesinde) Vezir Çeşmesi ismiyle  bilinen  yeni restore edildiği belli olan bakımlı bir çeşme dikkati çekiyor. Vezir çeşmesi çatılı, ön yüzü mermerden inşa edilmiş, tek musluklu, oldukça süslü, bir çeşmedir. Kitabesi kırmızı zemin üzerine sarı yazıyla yazılmış. 5 satır, ilk 4 satır, 3 sütun, son satır ise 2 sütun olarak dizayn edilmiş. Çeşmenin yanında bulunan tabeladan şu bilgileri okuyoruz: “I.Mahmud Çeşmesi veya Vezir Çeşmesi adıyla da bilinen çeşmenin banisi I. Mahmud Han’dır. Miladi 1748 senesine ait olan yapı, gösterişli tezyinatı ve zarif mimarisiyle 18.yüzyılda Osmanlı Devletinde hissedilmeye başlanan barok mimari tarzının eşsiz örneklerindendi… Çeşmenin ön yüzü mermerden yapılmıştı. Çeşmenin cephesi oturma taşı seviyesinden başlayarak korniş seviyesinde biten sütunlarla 3 ana kısma ayrılmıştır. Sütunlar ortada yivli birer kaideye, köşelerde ise daha profilli, tabana doğru daralan birer kaideye oturmaktadır. Sütun başlıkları akant yapraklıdır. Her iki yanda sakilerin ve su almak için çeşmeye gelen insanların dinlenmesi için birer niş yapılmış ve bu nişlerin üstleri profilli barok kemerlerle sonlandırılmıştır. Çeşmenin en dikkat çekici bezeme öğelerinden biri de her iki köşede bulunan dolulu boşluklu şekilde yapılmış olan dişli korniştir. Bu korniş sadece yanlarda uygulanmış, sütunların üzerindeki bezemesiz bölüm daha klasik bir profille çerçevelenmiştir. Çeşmenin kitabesi orta kısımda ve aynataşını çevreleyen bezemelerin üzerine konulmuştur. Çeşmenin yedi beyitlik uzun kitabesinin şairi Neyli’dir. Çeşme miladi 1918 yılında büyük Fatih yangınına maruz kalmış, mermerleri çatlamak ve kırılmak sureti ile zaman içinde yok olmaya terk edilmiştir. Yol üzerinde olan çeşmenin esas yeri, şehir imar plan değişikliği sebebi ile ada içerisinde kalmıştır. Şu an ki konumu asli yerine en yakın ve en uygun olan yerdir. Çeşmenin Ahmet Zeki Çamlı tarafından 1970 ve 1980’li yıllarda ihyası ile ilgili olarak, tespit edilen ve uygun görülen muhtelif yerlere yapılması konusu bürokratik ve teknik olumsuzluklar nedeniyle uzun yıllar akim kalmıştır. Son olarak 2018 yılında İskenderpaşa Camii yanındaki mevcut yerine aslına uygun olarak yeniden ihya edilmiştir…”