UNKAPANI DEĞİRMENİ – Harabe
Atlamataşı Caddesinde ilerliyoruz. Onarılmış veya onarılmayı bekleyen yapılar görüyoruz. Bunlardan biri de harabe haline gelmiş geçmişte değirmen olarak kullanılan yapı. Yapının sadece dış duvarları kalmış. Yapı 19. yüzyılın sonlarında yapılmış. Bu bölge Doğu Roma’dan beri (Bizans) tahıl gemilerinin yükünü boşalttığı bölge imiş. Unkapanı isminin de buradaki değirmenden geldiğini öğrenmemiz iyi oldu. (Un + kapan) Kapan ise Osmanlı döneminde kullanılan bir tür tartı aleti imiş. Bölge tahıl ticareti ve bir çok değirmenin olduğu bir yer imiş. Sembolik olarak Unkapanı Değirmeni harabe olarak ayakta kalmış. Bu mekan Geçmişten günümüze Tahıl’ın serüvenini konu alan yaşayan müzeye dönüştürülebilir. (Geçmişten günümüze tarihi süreç, değirmen tipleri, ziyaretçilerin deneyimleyebileceği atölyeler, ürün ve mamül üretimi, beslenme ve tahıl üzerine kütüphane, deneyimle sanal ortamlar, küçük çaplı üretim ve satış gibi daha bir çok unsurun olabileceği etkileyici bir çalışma olabilir.)