SULTAN I. ABDULHAMİD HAN TÜRBESİ

Hamidiye Caddesi ve Hamidiye Türbesi Sokağı köşesinde Sultan I. Abdulhamid Han Türbesi, Sebili ve Çeşmesi yer alıyor. Türbenin köşeleri estetik bir şekilde yuvarlatılmış ve her bir köşede iki adet köşenin ebadına uygun çeşmeler yer alıyor. Çeşmelerin musluğu bulunmuyor. Tekne /lavabo kısmı altından geçen kemer üzerine oturtulmuş. “Her nefis ölüm tadacaktır” ayeti kerimesinin yer aldığı avlu kapısından türbeye giriş yapıyoruz. Avlu kapısının tam karşısında avluya açılan geçmişte bir kapı olması muhtemel, ancak şu anda sütun ve kemeri kalmış bir yapı bulunuyor. Kemerin üzerinde bulunan sülüs hatla yazılan kitabede Fatır Suresi 28. ayetinden bir bölüm (innema … “Kulları içinden ancak âlimler, Allah’tan (gereğince) korkar.”) yer alıyor. Kapının sağında dönemin mimarisini yansıtan bir çeşme bulunuyor. Araştırmalarımız sonucu türbenin bitişiğinde Hamidiye Külliyesi ve onun bir parçası olarak Hamidiye Medresesi‘nin olduğunu öğreniyoruz. Hatta iç kısma 10×10 ebadında bir mescid olduğunu da öğreniyoruz. Bu demektir ki Fatih Belediyesi ve Kültür Bakanlığımıza daha çok iş düşüyor. Hamidiye Külliyesini aslına uygun olarak yeniden restore edilmesi eklenen yapılan yıkılması gerekmektedir. Eminönü’ne gidişimde Külliyeyi görmek ilk işim olsun… (Ayrıntılı bilgi için İslam Ansiklopedisinin HAMİDİYE KÜLLİYESİ maddesine bakılabilir. E.T.:29.11.2022). Hamidiye caddesinden Külliye / Medrese çok da belli olmuyor. Türbe geniş bir avlu içerisinde bulunuyor. Avluda başka kabirlerde yer almış. Türbe girişinde yer alan panoda türbede medfun zatlar ve mimari hakkında bilgi verilmiş: “27. Osmanlı padişahı olan Sultan I. Abdülhamid, Sultan III. Ahmed ile Rabia Şermi Sultan’ın oğludur. 21 Ocak 177’te kırk dokuz yaşında tahta çıkmıştır. Sultan I. Abdülhamid Osmanlı Devletinin İstanbul’daki son selatin külliyesini yaptırmıştır. Külliyenin bir parçası olan türbesi de padişah ölmeden önce 1780 yılında inşa edilmiştir. Türbe, kare planlı olarak kesme taş ve mermerden yapılmış ve üzeri kubbe ile örtülmüştür. Dıştan köşeleri yuvarlaklaştırılarak pilastrlarla süslenmiş olup, cadde tarafında iki adet çeşme yer alır. Bu Kadem-i Şerif Şam’dan Sultan I. Abdülhamid’in emriyle getirilmiş olup türbesine konulmuştur. Kadem-i Şerif’in kapısı tamamen som sedeften yapılmıştır. Yapı içeride iki sıra halindeki pencerelerden ışık almaktadır. Ayrıca üst sıra pencereler içerden vitraylıdır. Türbe içindeki mermer ayet kuşağına Mehmet Emin Efendi tarafından Mülk Suresi yazılmıştır. Kubbe içerisi ve kemer içleri tamamen pastel renklerden, barok üslupta kalem işleriyle süslüdür. Türbe içinde Sultan I. Abdulhamid ve Sultan IV. Mustafa dışında on sekiz şehzade ve hanım sultan medfundur.” Türbenin giriş kısmı 3 adet üzeri kubbeli yapıya sahip. Kubbe içlerinin renk ve desen uyumu güzel olmuş. Türbe kapısı üzerinde 2 satırlık Fecr Suresinin son ayetleri (27 -30) yer alıyor. Onun üzerinde kubbedekiler gibi barok işlemeler mevcut. Türbenin iç kısmı tek kubbeden oluşuyor. Dış sofadaki küçük kubblerin iç kısımlarındaki desenlerin aynısı veya bir benzeri aynı renk tonuyla burada da işlenmiş. Pencere ve kapılarda kalın perdeler yer alıyor. Türbe kapısının iç kısmında en üstte 3 satırlık Neml Suresi 30 ayeti kerime yer alıyor (“Mektup Süleyman’dan gelmekte, Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla ­başlamaktadır”). Ayetin altında türbeyi baştan başa dolaşan kuşak, köşelerden oldukça ustalıkla estetik bir şekilde dönmüş. Kuşağın altında kapının hemen üzerinde ise yine Rahman Suresi 26 ve 27. ayeti kerimeler yer almış. Kapıya göre türbenin sol tarafında iki pencere arasında camekanlı özel yapılmış bir yapı içerisinde Kadem-i Saadet -Peygamber Efendimizin mübarek ayak izi – görülebiliyor. Ayak izini muhafaza eden yapının camekan bölümünün üstünde 3 satır, 2 satırlık bir kitabe, üzerinde de I. Abdülhamid’in tuğrası bulunuyor. Hamidiye Külliyesinin, Hamidiye Caddesi cephesinin bir köşesinde türbe diğer köşesinde 3 katlı Sıbyan Okulu -ilkokul- yerini almış.