SİMKEŞHANE-İ AMİRE-ORHAN KEMAL HALK KÜTÜPHANESİ

Simkeşhane Parkının bir ucunda Hasan Paşa Konağı yer alırken diğer ucunda L şeklinde Simkeşhane tarihi yapısı yer alıyor. Yapı bugün Orhan Veli Kanık İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılıyor. Yapının caddeye bakan kısımlarında işyerleri bulunuyor. Binanın sonuna doğru yola çıkıntısı olan Simkeşhane Sebilini görüyoruz. Sebilin yanında İBB prizma tabelada Simkeşhane başlığında şu bilgiler yer verilmiş: “Yapı; kitabesine göre fetihten sonra şehre yapılan ilk eserlerdendir. Simkeşhane’nin bulunduğu alan Roma döneminde, ortasında I. Theodosius’a ait üç gözlü bir zafer takı olan Tauris Forumu idi. Fetihten sonra harap olmuş bu alana Sekbanbaşısı Yakup Ağa bir camii yaptırmıştır. Bu caminin yanına (1470 – 1475) sikke basılan bir darphane yaptırmış olup fetihten sonraki ilk altın sikkeler burada kesilmiştir. 1645, 1660, 1683 yangınlarından ve depremlerden bu bina büyük zarar görünce IV. Mehmet’in eşi Rabia Gülnüş Sultan 1707’de başmimar Mehmet Ağa’ya yeniden yaptırmış ve adını da Şimkeşhane-i Amire koymuştur. Bu inşaat sırasında üst kısmını değiştirmiş; bir sebil, çeşme, sıbyan mektebi ve mescid ilave ederek 18. yüzyıl görüntüsünü kazandırmıştır. Darphane ise 1726’da Topkapı Sarayı kompleksinde yapılan yeni binaya taşınarak para basma işi şimkeşhaneden çıkarılmıştır. 1826’daki bir yangında tekrar zarar gören bina 1867’de yeniden onarılmıştır. 1913 yılında harap olmuş bina adeta terkedilse de 1926 yılına kadar bazı bölümleri kullanılmıştır. 1957 – 58’deki İstanbul’un imar çalışmaları sırasında Bayezıd’tan Aksaray’a doğru inen yol bir bulvar halinde genişletilerek harap haline gelmiş ön cephesi kesilerek yola verilmiş ve özgün görünümü kaybolmuştur. Yapılan restorasyon sırasında Tauris forumuna ait parçalar açık hava müzesi şeklinde yerleştirilmiş, yapının var olmayan ön kanadının bulunduğu yere de bir sıra dükkanın bulunduğu pasaj yapılmıştır. Şimkeşhanenin cephesi İstanbul hanlarının genel dış örgü yapısı gibi tuğla hatıllı taştan yapılmıştır. Tuğla; örgü cephe dışında revaklarda, pencere kemerlerinde ve örtü sisteminde kullanılmıştır. Taş ise cephede pencere söve ve hatıllarda, bindirmelikleri taşıyan konsollarda payelerin örgü sisteminde görülmektedir.” Merdivenle kütüphanenin girişinin bulunduğu geniş bir alana çıkıyoruz. Ana giriş kapısının üzerinde kitabede Simkeşhane-i Amire yazısını altında H. 1282 tarihini görüyoruz. Kütüphanenin girişi ayrı bir kapıdan yapılıyor. Sırtımı kütüphaneye dönüp caddenin karşısında gözüken İstanbul üniversitesi içerisinde bulunan yangın kulesini çekiyoruz. Binanın köşesinden Darphane Sokağına dönerek simkeşhanenin etrafını dolaşıyoruz.