SEPETÇİLER KASRI
Köprüden geçerek Sirkeci yönünde sahil yolunun sağında ilerliyoruz. Ara ara yağmur hızını artırıyor. Uzaktan Gülhane Parkına bitişik Demirkapı Kışlasını ve içerisindeki camiyi görüyoruz. Uzaktan net olmasa da fotoğraflıyoruz. Uzaktan minaresini gördüğüm cami Tıbbiye Camii imiş. Yolun karşısında eski Banliyö hattını etrafı “Kazlıçeşme – Sirkeci Raylı Sistem ve yaya saklı yeni nesil ulaşım projesi” yazılı vinillerle çevrelenmiş olarak görüyoruz. Projeyi Ulaştırma Bakanlığı yürütüyor. Projede 8 durak bulunuyor. Yağmur iyice şiddetini artırdı. Artık ince ince yağmıyor. Hemen sağımda yağmurdan korunabileceğim halen Yeşilay Genel Merkezi olarak kullanılan Sepetçiler Kasrını görüyorum. Kasrın geniş kemeri altında yağmurun dinmesini bekliyorum. Bu arada Yapı önünde bulunan Prizma Tabelada yazılanları okuyoruz: “Topkapı Sarayının, Sarayburnundaki iki kıyı köşkünden biri Sepetçiler Kasrı diğeri Yalı Köşkü’ydü. Sarayın dış bahçesinde ve kıyılarda yer alıp ta -kasır, köşk ve sahilsaraylarından- günümüze dek gelebilen tek yapı Sepetçiler Kasrı’dır. 1643 yılında Sultan İbrahim tarafından yaptırılmıştır. 1739’da I. Mahmud döneminde (1730 -1751) etraflıca yenilenmiştir. Daha başka geçirdiği onarımlara rağmen 19. yüzyılın ortalarına kadar değişmeden kalmıştır… 2011 yılından beri Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin Genel Merkezi olarak kullanılmaktadır.” Beklerken zaman yavaş akar. 15-20 dakika bekledikten sonra yağmur hafifledi, ancak yine de ince ince yağıyor. Sirkeci Garına doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz.