ŞAHHUBAN HATUN TÜRBESİ
Vatan Caddesinden Oğuzhan Caddesine girer girmez sağa Gureba Hastanesi Caddesine dönüyoruz. Hemen sağımızdaki park eden araçlardan birisi çıkıyor. Yerini biz alıyoruz.
Aracı park ettiğimiz yerin karşısında daha önceki zamanlarda da yanından geçtiğimiz tarihi türbe ve kubbeli yapı bulunuyor. Bu yapı şu an yüksek öğrenim yurt binası olarak kullanılıyor. Bu sebeple dıştan bir iki fotoğraf çekerek gezimize başlıyoruz. Binanın önünde bulunan prizma tabelada tarihi yapının adının “Şahhuban Hatun Türbesi ve Sibyan Mektebi” olduğunu öğreniyoruz. Okumaya devam ediyoruz: “Dikdörtgen bir avlunun içinde yer alan mektep ve türbe Mimar Sinan’ın eseridir. Baniyesi Şah Huban Hatun, III. Murad’ın eşlerindendir. Yapının inşa tarihi kesin bilinmemekle birlikte mimari üslubundan dolayı 1575-1580 arasında tarihlenmektedir. Kesme taştan inşa edilen, dikdörtgen planlı, tek katlı mektep binası iki odadan oluşmaktadır. Odaların üzerleri kubbeyle örtülüdür. Avluya bakan güney cephesi hariç yapıyı dışarıdan çevreleyen pencereler simetrik olarak yerleştirilmiştir. Alt kısımda yer alan pencereler klasik normda sivri boşaltma kemerleriyle açılmışi aynalık kısımları düz, dikdörtgen çerçeveli olarak, üst kısımdakiler ise orada sivri kemerli birer pencere ve yanlarında yer alan yuvarlak iki küçük pencere şeklinde düzenlenmiştir. Mektebin giriş kısmında iki ahşap direğe oturan, düz ahşap çatılı, avluya açılan bir revak bulunmaktadır. Batıda yer alan dersane bölümü büyük bir kemerle sofaya açılmaktadır. Mektebin güneybatısında yer alan türbe sekizgen planlı ve kubbeyle örtülüdür. Türbenin cephesini iki katlı pencereler çevrelemektedir. Dikdörtgen çerçeveler içine yerleştirilen pencereler klasik normlara uygun olarak düzenlenmiştir.”