PAZAR TEKKESİ
Bugün 25 Mart 2025 Salı. Ramazan ayının 25.günü. Topkapı Caddesinde Pazar Tekke yönünde ilerliyoruz. Rotamız Pazar Tekke. Bazı kaynaklarda Topkapı Caddesi ile Pazar Tekke Sokağında kayıp bir sebilden Pazar Tekke Sebilinden bahsediliyor. Tekke, Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin Camiinin bitişiğinde Pazar Tekke Sokağında bulunuyor. Birbirine bitişik iki yapıdan oluşuyor. İlkinde Şeyh Hariri Hz Türbesi yanında ise Tekke binası yer alıyor. Tekke binası halen işyeri olarak kullanılıyor. Kabirlerin bulunduğu yapı 3 geniş penceresi ve hemen yanındaki avlu kapısı ile göze çarpıyor. Yapının taşları renk değiştirmiş, bakımsız. Tekke avlu kapısı üzerinde en üstte tuğra altında üç parça kitabe yer alıyor. Sağdaki birinci kitabenin yazı ölçüsü daha büyük. 4 satırdan oluşuyor. Yandaki iki kitabe ise 6’şar satırdan oluşuyor. Türbenin kapısı kapalı idi. Bu sebeple bizde pencereden içerisini fotoğrafladık. Türbe de 8 sanduka bulunmaktadır. Sol tarafta bulunan Hz. Şeyh Muhammed Hariri efendiye ait sanduka diğerlerinden farklı ve etrafı ayrıca çevrili. A4 ebatındaki fotoblok bilgilendirme tabelasında Şeyh Hariri Hz. başlığı altında şu bilgilere ulaşıyoruz: “Eyüp Sultan ve Topkapıda’daki bu iki tekke dışında Sinanilik’in İstanbul’daki bir üçüncü dergahı ise ayin gününden dolayı “Pazar Tekkesi”, kurucusuna izafeten “Hariri Mehmed Efendi Tekkesi” ve diğer adıyla “Ümmi Sinan Tekkesi” gibi isimlerle anılan tekkedir. Sinanilik her üç tekkede de 1925 yılına kadar faaliyetlerini devam ettirmiştir. Mezkur tarikat kolu, 16. yüzyılın ortalarından itibaren Balkanlarda da yayılmaya başlanmıştır. Halvetiyye tarikatının bir alt kolu olması hasebiyle Sinanilik2te halveti adab ve usulüne uygun faaliyetler icra edilmiştir. Mezkur tekke, 16. yüzyıl ortalarında tahminen 960/1552 yılında Katib Mehmed Efendi (ö.1005/1596) tarafından Sinanilik’in kurucusu Şeyh Ümmi Sinan’ın damadı ve halifesi olan Hariri Şeyh Mehmed efendi (ö.1050/1640) adına inşa ettirilmiştir. İpekçilikle uğraştığı için “hariri”, “Kazzaz” ve “Ferraz” lakabı ile anılan tekkenin ilk şeyhi Hariri Mehmed efendi yaklaşık doksan yıl tekkenin meşîhatinde kalmıştır. Horosan kökenli olduğu için asıl adının Mir Ali Alemdar olduğu rivayet edilen Hariri Mehmed efendi, Ümmi Sinan’ın kızı bide Banu Hatun ile evlenmiştir. Söz konusu şeyhin vefatından sonra tekkenin meşihatına Ümmi Sinan’ın kızının damadı Halepli Şerif Mehmed efendi (ö.1023/1614) ve onun oğlu Ced hasan efendi (ö. 1088/ 1677) geçmiştir. Ced Hasan efendi, hem Ümmi Sinan Tekkesinin hem de Pazar Tekkesinin postnişinliğini birlikte üstlenmiştir. Sonrasında oğlu Şeyh Hüsameddin (ö. 1147 / 1734), adı geçen zatın torunu Şeyh Mustafa Efendi (ö. 1180/1766), onun da torununun oğlu Şeyh Hasan fendi (ö. 1210/1795) her iki tekkede hizmetlerini devam ettirmiştir. Ümmi Sinan’ın torunlarından Şeyh Hasan Efendi’nin vefatından sonra tekke bir süre sahipsiz kalmıştır. Fakat sonrasında Şeyh Hasan Efendi’nin halifesi Şeyh Muhammed Salih Efendi tekkede postnişin olmuştur. Mezkur şeyhten sonra oğlu Ahmed Zarifi efendi (13332/1913) ve torunu Şeyh Mustafa Galib Efendi (ö.1925) tekkenin yönetimini üstlenmiştir. I. Dünya Savaşı yıllarında tekkenin kütüphanesi harap olmuştur. Cumhuriyet döneminde Mustafa Efendi’nin ailesi tekkenin harem kısmını 1950’li yıllara kadar mesken olarak kullanmıştır. 1950’den sonra Mustafa Galib Efendi’nin torunu Galip Jabban tarafından harem ve selamlık binalarının olduğu alana benzin istasyonu inşa edilmiştir. Ardından tevhidhanesi iş yeri olarak kullanılmaya başlanmış, türbe ise ziyarete açık tutulmuştur. Medfun zatlar: Hz. Şeyh Muhammed Hariri Efendi, Hz. Şerif Mehmed Efendi, Hz. Şeyh Ced Hasan Efendi, Hz. Şeyh Mehmed Salih Efendi, Hz. Şeyh Ahmed Zarifi Efendi, Hz. Şeyh Mustafa Galip Efendi, Hz. Şeyh Hasan Efendi, Hz. Şeyh Hüseyin efendi” Pazar Tekke sokağında ilerlemeye devam ediyoruz.

