MEVLANAKAPI, KULE VE SURLAR
Yürüyüşümüze devam ederek İBB tarafından restore edilmiş, Mevlanakapı surlara çıktık. Surlara yapı ile ilgili çeşitli bilgilendirme panoları konulmuş. Çok da güzel olmuş. Örneğin, “kule”, “sur kapıları”, “seğirdim yolu” ve “dendan” gibi. İsmi ilginç gelen dendan’ın, “Kale surları ve burçları üzerinde aralarında çıkıntılar bulunan boşluklar”, seğirdim yolunun ise: “Sur üzerinde yürümeyi sağlayan dendan arkasında kalan korunaklı yol” olduğunu öğreniyoruz. Mevlanakapının suriçi kısmında solda yeni restore edilmiş Mehmet Kethüda Çeşmesi ve hemen karşısında Mevlanakapı Karakolunu görüyoruz.

















| 8- Mevlanakapı / Yeni Mevlevihane Kapısı (Porto Rhegion) |
| Küçükçekmece’ye (Rhegion) giden yol buradan geçtiği için eskiden “Rhegion Kapısı” olarak adlandırılan kapı, Silivri Kapısı ile Topkapı arasında yer almaktadır. II. Theodosios devrinde yapılan kapılar arasında en iyi muhafaza edilen kapıdır. 557 yılındaki büyük depremden sonra, küçük taş ve tuğla sıralarından meydana gelen eski kule duvarları, tuğlasız olarak büyük kalker taşlarla tekrar yapılmıştır. Güney tarafındaki iki kemer de eski duvar örtüsünün izleri görülebilmektedir. Bunlardan güney kulesindekinin üzerinde tuğla dan çifte kemer vardır. Güney kulesinin iki cephesinde ve içine girilemeyen alt katlarda en eski yapı devrinin izleri yer almaktadır. Kuzey kulesinin ışık yarığı sadece bir taşla örtülüdür. Bunun sebebi de güney kulesinin daha eski olmasındandır. Doğu cephesinin duvar örgüsü iri kesme taş bloklardan oluşmaktadır. Düzgün yüzeyli kesme taşlarla örülü yuvarlak kemerli kapı boşluğu sonradan doldurulmuş, içine daha küçük bir kapı yapılmıştır. Bugün kapı iki yanda taş söveler ve bu sövelere oturan taş lento ile belirlenmektedir. Lentonun üzerinde iki sıra tuğladan basık bir kemer yer almaktadır. Kemerin alnı ve üzeri dolgu duvarıdır. Daha üstte, taş kemerin içinde kalacak şekilde yuvarlak bir tuğla kemer bulunmaktadır. Kemerin içine taş ile üzerine tuğla ile dolgu yapılmıştır. En üstte yer alan dendanlar 20. yy onarımında yeni malzeme ile yapılmıştır. Doğu cephesinde iki katlı bir düzen vardır. Alttaki kemerin kuzey yarısı tuğla, güney yarısı taş örgülüdür. Kapının üstünde yuvarlak tuğla kemerli bir boşluk bulunmaktadır. Kapının doğu cephesinin kuzey ve güney kesimlerinde tuğla hatıllı örgü düzeni, kapının da bulunduğu orta kesimde çeşitli onarım dokuları görülmektedir. Cephenin üst kesimi ve dendanlar 20.yy onarımında yeniden yapılmıştır. 1969 yılında güney kulesinin üst katı, kuzey kulesinin ise üst katının yarısı yıkılmıştı. Sur dışı tarafında iki ateş mazgalı ve yan cephelerde üçer ateş mazgalının bazı kısımları mevcuttur. Ateş mazgallarının girintilerindeki delikler tavanda tahta destekler olduğunu gösterir. Sütun ve nişlerdeki günümüzde silinmiş olan boya ve alçı izlerinden üst katın daha sonra sıvandığı, beyaz boya üzerinde aziz figürlerinin tasvir edildiği İstanbul’un kara surlarına dair ilk kapsamlı araştırmayı yapan A.M.Schneider tarafından ifade edilmiştir. Duvarın araziye bakan cephesinden daha bariz fark edilen 5.80 metre genişliğe ve 11.70 metre yüksekliğe sahip kemerli kapı, Orta Bizans devrin de örülerek 3.12 metre genişlik ve 4.20 metre yüksekliğe küçültülmüştür. Esas kapı ile güney kulesi arasındaki alçı üzerine boyanmış aslan resminden bugün yalnız sıva parçaları kalmıştır. Kuzey ve güneyde kapı kulelerine bitişik esas duvar II. Theodosios devrindendir. Duvarın bir küçük taş bir tuğla sırası düzeninin kapıda büyük taş örgüsü haline gelmesi ikinci bir yapı devrinde yapılmasından değil, daha kuvvetli olması içindir. Güney ön kapı cephesindeki, göz yüksekliğinde bulunan üç haç daha sonra yapılmıştır. Ön kapı girişine destek olarak kullanılan, Korint bir İon üslubunda başlık taşıyan sütun gövdeleri son Bizans devrinden kalmadır. Ön kapının sağ ve sol yanındaki küçük kulelerden arta kalan merdiven odalarının izleri sur kapılarıyla ilgili bir çalışma yapan İnci Tunay’a göre 1969 yılında rahatlıkla görülmekteydi. Mevlevihane Kapısının kitabelerinden birincisi Latince ve kapının sol tarafında olup, II. Theodosios zamanında vali (proefectus) Konstantin’in surları çok çabuk inşa ettirdiğini şöyle anlatmaktadır: “Theodosios’un emri üzerine iki aydan az bir zamanda Konstantin burayı inşa etmişti.” Lentonun üzerindeki ikinci kitabe de hemen hemen aynı şeyi söyler: “60 gün içinde yüce İmparatorun adına vali Konstantin bu duvarı yaptırmış” Bu kitabe Yunanca’dır. II. Iustinus (565-78) ve karısı Sofia’nın yaptırdığı restorasyonları anlatan üçüncü kitabe günümüzde kayıptır. Kitabede “Theodosios’un duvarının restorasyonunu İustinus ve Sofia yaptırmıştır.” denilmektedir. Yeni Mevlevihane Kapısının şehre bakan tarafında 1929 yılında tamir görmüş bir Osmanlı çeşmesi vardır. 1969 yılında kapının araziye bakan cephesinde mermer atölyeleri bulunmaktaydı. Kapı 1987 yılında Taç Vakfı tarafından projelendirilerek restore edilmiştir. Bu bölüm, Kara Tarafı Sur Kapıları başlığı altında Fatih GÜLDAL tarafından kaleme alınmıştır. Kaynak: Dersaadet’in Sur Kapıları, Editör; Yusuf ÇAĞLAR, Metinler; Semavi EYİCE, Süheyl ÜNVER, Fatih GÜLDAL, Ömer Faruk ŞERİFOĞLU, Proje Koordinasyon; SUR ÇELİK KAPI |
