KÜÇÜK ALTINKAPI
11 Eylül 2025



Altın Kapı’nın hemen önünde, ön surda Küçük Altın Kapı olarak adlandırılan bir kapı daha bulunmaktadır. Mimari bakımdan asıl kapı kadar önemli olmayan bu kapıya Osmanlı döneminde tamir edilip bugün yerinde olmayan Sultan II. Mahmut’a ait bir tuğra ve Osmanlı Devleti arması asılmıştır. Ancak tuğra 1992’de, arma da daha sonra çalınmıştır.
Küçük Altın Kapı’nın kanatlarında bulunan ve İstanbul’a gelen birçok seyyahın tasvir ettiği kabartmalar kapının en dikkat çekici süsleriydi. MS 2. yüzyıla ait olup bir başka yerden getirilen bu kabartmalar mitolojik bazı hadiseleri tasvir etmektedir ve Bizans’ın son dönemlerinde kapıya asıldıkları tahmin edilmektedir. Konuyla ilgili kitap yazan Bizans müellifleri, iki bronz fil ve insan heykellerinin kapıda bulunduğunu söylüyor. Bazı seyyahlara göre bronz
dan bazı seyyahlara göre altından kapı kanatları Latin işgalinde yağmalanarak yok edilmiştir. Seyyah ve doğabilimci P. Gyllius, İstanbul’un Tarihi Eserleri adlı eserinde kapıda yer alan mermerden iki sütunu ve bunları süsleyen kabartmaları ve revaklı yolu ayrıntılarıyla anlatır. Bu kabartmalardan birinde Parnassos Dağı resmedilmiş, kollarını kaldırmış Musaların Pegasus ile kavgaları anlatılmıştır. Bir diğeri Phaeton’un düşüşünü, bir diğeri cehennemlerin bekçisi olarak adlandırılan Cerbere’i götüren Herkül’ü, bir diğeri uyuyan Adonis’i ile ona yaklaşan Venüs’ü ve meşalesini vermek üzere olan Cupidon’u temsil ediyordu. Diğerleri de benzer mitolojik sahneler ihtiva etmekteydi
İstanbul’un fethinden sonra da muhafaza edilen bu kabartmaların 1620’lere kadar bir şekilde korunduğu ancak İstanbul’da İngiltere elçisi olarak bulunan Sir Thomas Roe tarafından, aldığı izinle yerlerinden söküldüğü dönemin kaynaklarında belirtilmektedir. Bu durum karşısında tepki gösteren mahalle sakinlerinden çekinilmiş ve levhalar söküldükleri yerde bırakılarak yok olmalarına sebebiyet verilmiştir. Osmanlı dönemi depremlerinde de zarar gören
Altın Kapı ve Küçük Altın Kapı 1960’larda Mimar Cahide Tamer başkanlığında yapılan bir restorasyon ile bugünkü halini almıştır
Kaynak:
Dersaadet’in Sur Kapıları, Editör; Yusuf ÇAĞLAR, Metinler; Semavi EYİCE, Süheyl ÜNVER, Fatih GÜLDAL, Ömer Faruk ŞERİFOĞLU, Proje Koordinasyon; SUR ÇELİK KAPI
