CAFER AĞA CAMİİ – Şehremini
CAFER AĞA CAMİİ – Şehremini |
İnşa Tarihi: |
Banisi: |
Adres: ….Mahallesi |
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi: |
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi): |
Büyük Saray Meydanı Caddesinde devam ediyoruz. Caddeye çıkar çıkmaz karşımızda Cafer Ağa Camiini görüyoruz. Cami, Ayık Fırını Sokağı, İbrahim Çavuş Sokağı ve Büyük Saray Meydanı Caddesi arasında yer alıyor. Cami avlusuna her üç sokaktan da giriş yapılabiliyor. Avlu ana giriş kapısı Cadde üzerinden yapılıyor. Avlu kapısının sol yanında cami ismi, latinize Şehremini Caferağa Camii yazarken sol tarafta Osmanlıca Türkçesi ile yazılmış. Caminin avlusu yamuk şekline benziyor. Avlu giriş kapısına doğru küçülerek devam ediyor. Cami duvarında bulunan mermer tabelaya yaklaşarak yazılanları okuyoruz: “Fatih devri ileri gelenlerinden ve Ni’me’l-ceyşten Yusuf Fakih tarafından yaptırılan mescid zamanla harap olmuş, Yayabaşı Cafer Ağa tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Vakfiyesi de H. 922 / 1516 tarihinde ihya edilmiştir. Girişin üzerindeki 1899 tarihli II. Abdülhamid tuğralı tamir kitabesi, caminin Seyyid Mehmed Nureddin Bey adına “Hüda Tekkesi” ismiyle ihya edildiğini bildirir. Cami 1970 yılında betonarme olarak yeniden yapılmıştır. Kuzeydoğu köşesinde II. Mahmud’un tuğrasını taşıyan küçük bir çeşmesi mevcuttur.” Cami girişi küçük bir camekanla kapatılmış. Camekan ölçüsüz yapılmış. Normalde giriş kapısının üzerinde yer kitabe camekanın üst kısmında kalmış. Kitabenin alt satırları zor gözüküyor. Ya camekanın çatısı biraz kısa olacaktı yada camekan kitabeyi de içine alacak şekilde biraz yüksek olacaktı. Tamir Kitabesi yeşil zemin üzerine 6 satırdan oluşuyor. Kitabenin üzerinde II. Abdülhamit’e ait tuğra yer alıyor. Kitabenin alt kısmında 1317 tarihi yer alıyor. Camekanın önünde su kuyusu -maketi- yer alıyor. Cami duvarına yaslı küçük bir çeşme dikkati çekiyor. Küçük bir lavabo, üzerinde çiçek motifi, onunda üzerinde II. Mahmud’a ait tuğranın yer aldığı Cafer Ağa Camii Çeşmesi dikkat çekiyor. Cami, 1970 yılında yeniden yapılmasına rağmen pencereleri 19. yüzyıl mimarisini andırıyor. Sade güzel bir camii. Minaresi orantılı. Aslında minarede 19.yüzyıl mimarisine uygun olabilirdi. Cami avlusundan İbrahim Çavuş Sokağına çıkıyoruz. Caminin kıble tarafında apartmana sınır küçük bir alan da biraz da mahsun kalmış Cafer Ağa Camii Haziresini görüyoruz.
Cafer Ağa Camii Tamir Kitabesi “Silsile-i şerife-i Saʻdiyye ve tarîkat-i aliyye-i Rufâʻiyyeye mensub tekye-i Hüdâiyyedir” Telsîm-i dest-i kerîm Hazret-i Sultân-ı enbiyâ ile mümtâz ü ulya necl-i celîl-i Cenâb-ı İmam Hüseyn-i Müctebâ gavs-i ekber Seyyid Ahmed er-Rufâʻi Efendimiz Hazretlerinin sülâle-i tâhiresinden ve asdıka-yı dâiyân-ı Cenâb-ı pâdişâhîden meşâhir-i sudûr-ı izâmdan semâhatlü siyâdetlü Seyyid Mehemmed Ebu’l-Mehdi Efendi Hazretleri tarafından birader-i merhûm ü mükerremleri Seyyid Mehemmed Nureddin Beyefendinin nâm-ı âlilerine tecdîd buyrulmuşdur. H. 1317 / M. 1899-1900 Seyit Ahmet Rifai Hazretlerinin tertemiz soyundan Seyit Mehmet Ebu’l-Mehdi Efendi Hazretleri tarafından merhum kardeşi Seyit Mehmet Nurettin Beyefendi’nin adına yenilenmiştir. (Kaynak: Kitabelerin Kitabı Fatih E.T: 29.4.2023) |