BELGRADKAPI
Kiliseyi geçip harabe halindeki çeşmenin yakınına aracımı park ediyoruz. Tekrar bu kez yürüyerek Belgradkapının dışına Zeytinburnu tarafına doğru çıkıyoruz. Girişi kapıdan yaparak hiçbir şey atlamadan ilerlemek istiyoruz. Belgrad Kapıya girmeden surların önünde prizma tabeladan Kara Surları – Hendekler / Teodosios Surları (413 – 439) başlığı altında verilen bilgileri okumakla en baştan başlıyoruz: “Konstantinopolis’i düşman saldırılarından korumak için Doğu Roma İmparatoru II. Teodosios’un (408 – 450) Marmara ile Haliç arasına yaptırdığı 7620 metre uzunluğundaki savunma yapısıdır. …” Kara Surları hakkında yazılanları okuduktan sonra, Belgrad Kapıya doğru yürüyoruz. Surların dış kısmı cadde boyunca bahçe / bostan haline getirilmiş. Görüntü güzelleşmiş. İpsiz sapsızlar daha az musallat oluyor. Bir şekilde de hem korunmuş, hem de üretime katkı da bulunulmuş oluyor. Bostan olarak edilen yerler hendekler denilen, içleri gerektiğinde su ile doldurulan oluşumlar. Surların iç kısmına geçmeden kapının solunda bir başka prizma tabela bizi karşılıyor. Bu tabelada özetle; İstanbul Surlarının 5.yüzyılda inşa edildiği, çeşitli tarihlerde 4 kez onarıldığı, Belgrad Kapısı 22. kule ile 23. kulenin arasında bulunması bilgisi yanında teknik bir çok bilgilerde yer alıyor. Ancak neden ve ne zaman Belgrad ismi verilmiş. Bu ayrıntıyı göremedik. Hızlıca araştırdığımda “12. yüzyıl civarında Bizans tarafından örülerek kapatılmıştı. Osmanlı döneminde uzunca bir süre “Kapalı Kapı” olarak bilindi. 1521’de Belgrad’ın fethini müteakip İstanbul’a getirilen esnaf ve zanaatkar taifesinin bu bölgeye yerleştirilmesiyle Belgradkapı adını aldı. 1886’da yeniden açılmış olup hâlen kullanımdadır” (Kaynak: https://kulturvadisi.com/ E.T:16.9.2022).














| 4- Belgrad Kapısı (Xylokerkos) |
| XII. yüzyılda örülen bu kapının Türk devrinde “Kapalı Kapı” olarak da adlandırıldığı söylenmektedir. 1189 yılında Bizans İmparatoru II. İsaak Angelos (1185-95) bu kapıyı örer. Yedikule ile Silivri Kapı arasında kalan bu kapının kaynaklarda, 1886’da Rum Hastanesine geliş gidişi kolaylaştırmak için tekrar açıldığından ve adının Belgrad Kapısı olarak değiştiğinden bahsedilmektedir. 22.ve 23. burçlar arasında yer alan bu kapının Belgrad Kapı şeklinde adlandırılmasının nedeni ise yüzyılda Belgrad’ın fethinden sonra getirilen insanların buraya yerleştirilmesidir. II. Theodosios devrine (408-450) ait tüm kapılarda olduğu gibi, önde duran iki dikdörtgen kule bu kapıda da mevcuttur. 1969 yılında bu kulelerin neredeyse yarısı tahribata uğramıştı. Kuzey kulesi, bir kısmı tahrip olan güney kulesine göre biraz daha sağlam olup, yuvarlak kemerle örtülü bir giriş yerine sahipti. Güney kulesinin alt katının yuvarlak kemeri girişte ve içeride kısmen sağlam olup şehre bakan tarafına ‘karakol’ olarak kullanılan bir bina yapılmıştı. Yenilenen kuzey kulesinin içi molozlarla doldurulmuş, dış tarafı da su deposu olarak kullanılmaktaydı. Kapı açıklığı 5 metre olup, 1969 yılında çekilen fotoğraflara bakıldığında kapının her iki kulesinin de çatı örtülerinin mevcut olmadığı görülmektedir. Doğu cephesinde kapı boşluğunun iki yanında iri bloklarla oluşturulmuş eski duvar dokusu mevcuttur. Kapı kemeri ve üzerinde kalan cephe 1987’de yapılmıştır. Cephe, kapı boşluğunun iki yanındaki taş konsollara oturan kesme taş örgülü yuvarlak kemer ile şekillenmiştir. Kapı içine doğru çıkıntı yapan korniş sur duvarı üzerine oturmaktadır. İçteki üç sıra tuğla kemer daha geridedir ve bir kirişe oturmaktadır. Batı cephesinin düzeni doğu cephesine benzemektedir. Yalnız kapı kemeri doğrudan duvara oturmaktadır. Kapı üzerinde dendanlı bir duvar yükselmektedir. Kapının üst tarafındaki kemerlerinden yalnız ayak kısmı kalmıştır. Tuğla sıraları ile meydana getirilen kemerin her iki yan tarafında köşeli birer payesi vardı ve kapının üst tarafı yıkılmıştı. Yıkılan bu kısımda ise İmparator Konstantin ve Theodosios’un, surları 60 günde yaptırdıklarını anlatan bir kitabenin olduğu söylenmektedir. Günümüzde sözü edilen bu kitabe mevcut değildir. Arazi tarafında olan ön kapıdan ise eser kalmamıştır. 1986 yılında kapının üst kesimi yıkılmış durumdaydı. Uzun süre bu durumda olan Belgrad Kapısı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aldığı surların onarımı kararıyla yanındaki iki kuleyle birlikte 1986-1987 yıllarında Taç Vakfı ile birlikte restore edilmiştir. Kapının ve kulelerin yıkılmış kısımları yeni malzeme ile tamamlanmış, eksik öğeler yeniden yapılmıştır. Bu bölüm, Kara Tarafı Sur Kapıları başlığı altında Fatih GÜLDAL tarafından kaleme alınmıştır. Kaynak: Dersaadet’in Sur Kapıları, Editör; Yusuf ÇAĞLAR, Metinler; Semavi EYİCE, Süheyl ÜNVER, Fatih GÜLDAL, Ömer Faruk ŞERİFOĞLU, Proje Koordinasyon; SUR ÇELİK KAPI |
