AĞA KAPISI-Bâb-ı Meşîhat- Fetvahane

AĞA KAPISI-Bâb-ı Meşîhat- Fetvahane Kitabesi
İl Müftülüğü Avlu Girişi Kapı Üstü-Dış-Fetva Yokuşu

(5 satır, 4 sütun)

1 Devleti dâim ola hazret-i Han Mahmud’un
Sâyesinde olup âsûde hemîşe ulemâ
Seyf ü hâmeyle idüp destini Mevlâ teyîd
Bir eline kılıç aldı bir eline fetva 
2 Hakk-ı nimet ne imiş bilmeyenlerin hali budur
Âb-ı tîğ u kalemi kıldı ocağı itfâ
Nice nush itdiler ol şirzime-i mekrûha
Ulemanın sözünü eylemediler isgâ 

3 Âkibet yerlerin Allah nasîb etti bize
Dar-ı Fetvaları itmiş idi anlar yağma
Ömrü olcukça mübarek ide bi’l-istihkâk
Müfti-i a’lem olan Tahir efendi’ye Hüdâ 

4 Nûr-ı adli ile mahv itti zalâm-ı zulmü
Rûz u şeb eyleyelimn hüsrev-i devrâna dua
Melce-i ümmet ide  haşre kadar bâbını Hak
Dura ol şâh-ı cihân tâ dura şer’-i Mevlâ 

5 Hâk-i pây-i şeh-i devrâna teşekkür kıldı
İki cevher gibi tarihle izzet-i füzelâ
Ağa Kapısı’nı virdi bize Sultan Mahmud
Bâb-ı tezvir idi hak kıldı makam-ı iftâ (1241)  

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE:
1 Mahmut Han’ın devleti daim olsun
Sayesinde bütün ulema rahata erdi
Kılıç ile kalemini kuvvetlendirsin Mevla
Bir eline kılıç aldı bir eline fetva

2 Hakkın nimetini bilmeyenlerin hali budur
Kalemin suyu söndürdü ocağı
Ne çok nasihat ettiler o kötü topluluğa
Ulemanın sözünü dinlemediler

3 Akıbet bu Allah nasip etti mekanlarını bize
Fetvahaneyi onlar etmişti yağma
Ömrü  oldukça muvaffak etsin
Alemin müftüsü Tahir Efendi’yi Allah

4 Adl ( II.Mahmut’un mahlası) nuru ile yok etti zulmü
Her daim dua edelim zamanın sultanına
Şer’i Mevla durana dek o sultan da dursun

5 Devrin sultanının ayağının toprağına teşekkür kıldı
İki cevher gibi tarihle izzetli alimler
Ağa Kapısı’nı verdi bize Sultan Mahmut
Bozguncuların kapısıydı Hak kıldı fetva makamı (1826) 

Kitabeyi Keçecizade İzzet Molla kaleme almıştır.
Hat ise Yesarizade Mustafa  Efendi’ye aittir.
Haber: www.dünyabullteni.net (E.T:21.7.2022)

AĞA KAPISI-Bâb-ı Meşîhat- Fetvahane Kitabesi
İl Müftülüğü Avlu Girişi Kapı Üstü-İç-Fetva Yokuşu

(Osmanlı armasının altında 4 satır 2 sütun)

1 Şeh-i taht-ı hilafet hazret-i Abdülhamid Han’ın
Vücûdı bâ’is-i asayiş-i ümran-ı alemdir

2 Bina-yı devleti fikr-i metîni eyledi tecdid
Her işde mazhar-ı te’yld-i Hak ol Şah-ı a’zamdır.

3 Bu dar-ı dil-nişini itdi ol Şah-ı güzln ihya
Dua-yı izdiyad-ı ömrü ehl-i şer’e elzemdir

4 Cemal-i itmamına sa’y ile yazdım cevherin tarih
Sicill-i şer’i hıfza bu mahal bir cây-ı muhkemdir.
1306
Kaynak: www.ktp.isam.org.tr E.T.:21.7.2022)

1 Hilafet tahtının padişahı Abdülhamid Han Hazretleri’nin
vücudu, asayiş sebebi ve âlemin refahıdır.

2 Her işte Allah’ın desteğine mazhar olan o büyük
padişahın sapasağlam fikri, devlet binasını yeniledi.

3 Bu gönül alan meskeni o seçkin padişah ihya etti.
Ömrünün uzun olması için dua etmek Müslümanlar için şarttır.

4 Ey Cemal, tamamlanışına, gayret gösterip mücevher tarih yazdım:
“Hukuk kayıtlarını korumak için burası sağlam bir yerdir.”
Kaynak: Fatih Belediyesi Kitabelerin Kitabı Fatih
(E.T: 10.9.2023)

Süleymaniye Cami avlusunun bu kez İl Müftülüğü tarafından çıkıyoruz. Şifahane Sokakta İl Müftülüğü ek hizmet binası yer alıyor. Ana bina ise Şifahane Caddesinin bitiminde tam karşıda. Bir başka deyiş ile Şifahane Caddesi ile Fetva Yokuşu Sokağının kesiştiği noktada bulunuyor. Yüksekçe olan giriş kapısının üzerinde 1241 tarihli 4 satır 5 sütun kitabe bulunmaktadır. Kapının en üs kısmında ise Osmanlı Devlet Arması hemen altında 1309 tarihli 4 satır 2 sütun kitabe yer alıyor. Bina ilk yapıldığında Seraskerlik Makamı olarak kullanılmakta iken, yeniçeriliğin kaldırılması ile Şeyhülislamlık Makamına tahsis edilmiştir. Osmanlı Devleti’nin en yüksek memurlarından biri olan Yeniçeri Ağasının görev yaptığı şu anda İstanbul Müftülüğü hizmet binalarının bulunduğu yer kısaca “Ağa Kapısı” olarak adlandırılmıştır. Ağa Kapısı, etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir sahada, içinde adeta Hünkar Sarayı gibi çeşitli köşkleri, selamlık, harem ve hizmet daireleri ile atölyelerden oluşan büyük bir kompleks idi. Ancak, ahşap olması sebebiyle 1660, 1750, 1771 ve 1782 yangınlarından etkilenmiş ve her defasında yeniden inşa ettirilmiştir.

İstanbul Müftülüğünün web sitesinde tarihçe hakkında şu bilgiler verilmiş: “Osmanlı Devleti’nin en yüksek memurlarından biri olan Yeniçeri Ağası’nın görev yaptığı şu anda İstanbul Müftülüğü hizmet binalarının bulunduğu yer kısaca “Ağa Kapısı” olarak adlandırılmıştır. Ağa Kapısı, etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir sahada, içinde adeta Hünkar Sarayı gibi çeşitli köşkleri, selamlık, harem ve hizmet daireleri ile atölyelerden oluşan büyük bir kompleks idi. Ancak, ahşap olması sebebiyle 1660, 1750, 1771 ve 1782 yangınlarından etkilenmiş ve her defasında yeniden inşa ettirilmiştir. Yeniçeri Ağası’nın makamı olarak kullanılan Ağa Kapısı Sarayı, Yeniçeri Teşkilatı’nın 1826 yılında kaldırılarak yerine Asakir-i Mansûre kurulması sebebiyle, Şeyhülislam’a tahsis edilmiştir. Sultan II.Mahmud, Ağa Kapısı’nın Şeyhü’l-islamlara tahsisi için yazdığı fermanda, Yeniçeriliğin bütün hatıralarını silip unutturmak için Ağa Kapısı adını da yasaklayarak, buraya “Bâb-ı Meşîhat- Fetvahane” denilmesini istemiştir.
Meşihat Dairesi, 1826’da çıkan yangın sebebiyle, bir yıl sonra 22 Ekim 1827 tarihinde Ağa Kapısı’na nakledilmiştir.
Cumhuriyet Döneminde, 3 Mart 1924 tarihinde Şeyhülislamlık lağvedildiğinde ise, bu binalar “İstanbul Müftülüğü”ne tahsis edilmiştir. Halen Müftülük olarak kullanılan bina da, Şeyhülislam Dairesi’nin Fetvahane Bölümü’dür. Kaynak: İstanbul Müftülüğü