LALELİ CAMİİ SEBİLİ
LALELİ CAMİİ SEBİLİ |
İnşa Tarihi: |
Banisi: |
Adres: |
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi: |
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi): |
Laleli Camii Sebili Kitabesi; 1a) Bismillahirrahmanirrahim 1b) “Hastalandığımda, O’dur beni iyileştiren.” Şuara Suresi 80.ayet 2a) “De ki: Bu Kur’an, iman edenler için bir rehber ve şifa kaynağıdır.” Fussilet Suresi 44.ayet 2b) “Mümin bir topluluğun sadrına şifa verir.” Tevbe Suresi 14.ayet 3a) “Kalplerde olana şifadır.” Yunus Suresi 57.ayet 3b) “O müminlere şifa ve rahmettir.” İsra Suresi 82.ayet 4 “İnsanlar için şifadır. Düşünen bir kavim için ayetler vardır.” Nahl Suresi 69.ayet 5 “Biz Kur’an’ı mü’minlere şifa ve rahmet olarak indiriyoruz.” İsra Suresi 82.ayet |
Laleli Cami avlusu ile hazire arasında bir koridor uzanıyor. Ordu Caddesine doğru yokuş aşağı inen koridorun sağ tarafında ayrı bir avlu içerisinde Sultan III. Mustafa Han Haziresi yer alıyor. Hazire girişinde Sultan III. Mustafa Han Türbesi isminin yer aldığı tabela dikkatimizi çekiyor. Hazireye girmeden avlu kapısından Ordu Caddesine çıkıyoruz. Yüzümüzü avlu giriş kapısına döndüğümüzde kapı üzerinde “Ey Mutmain olan nefis. Razı olmuş olarak Rabbine dön.” ayeti kerimesini okuyoruz. Girişin hemen solunda Sultan III. Mustafa Han Sebili ve türbenin caddeye taşmış kısmı yer alıyor. Sebil 5 pencereden oluşuyor. Her bir pencere üzerinde tek sütun, 2 satırlık kitabe yer alıyor. Kitabelerin tamamında şifa ile ilgili ayeti kerimelerden bölümler yer alıyor.
“Sultan Mustafa döneminde, Koca Ragıp Paşa’nın sadrazamlığı sırasında inşa edilen külliyenin parçası olan sebil, barok dalgalı hatlarıyla barok üslup özellikleri göstermektedir. Üzeri kubbe ve geniş dalgalı bir saçak ile örtülmüştür. Onbir dilime ayrılmış saçağın alt kısmı ampir özellikler gösteren, S kıvrımlardan oluşan geçmeli kabartmalar, stilize akantüs motifleri ile tezyin edilmiştir. Yalın kornişin altında cephe yuvarlak sütunlar ve üst kısımlarında oluklu strüktürlerle beş bölüme ayrılmıştır. Saçağın altında strüktürler arasında cepheyi dolaşan kitabe kuşağı görülmektedir.” (İBB-İSKİ-İstanbul Tarihi Çeşmeler Külliyatı C:1 S: 156-157)