SANCAKTAR HAYRETTİN CAMİİ
Aracımızı park ettiğimiz noktaya geldiğimizde ikindi ezanı okunuyordu. En yakın cami daha önce atladığımız Sancaktar Hayrettin Camiine ilerliyoruz. Teberdar Sokakta bulunan Manastırdan dönme ve yol seviyesinin altında kalmış Sancaktar Hayrettin Camiine ulaşıyoruz. Teberdar ismi ilgimizi çekiyor. Hemen Kubbealtı Lügatim uygulamasından bakıyoruz. Farsça olan Teber, Balta, Teberdar ise Yeniçeri teşkilatında Baltacı anlamına geldiğini öğreniyoruz. Camiyi dıştan fotoğraflıyoruz. Önünde bulunan prizma tabeladan şu bilgileri okuyoruz: “Sancaktar Hayrettin Camii Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastırdır. Bugün cami olarak kullanılan bölüm bir manastır kompleksinin yalnızca ayakta kalan küçük bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Bu manastırın adının ne olduğu konusunda kesin kabul görmemiş değişik görüşler bulunmaktadır. İstanbul’da Komnenos ve Paleologos dönemi mimari yapıtlarının küçük bir örneğidir. Fetih sonrası şehirdeki metruk yapıları şenlendirme politikası uyarınca, Fatih Sultan Mehmed’in sancaktarı Alemdar Hayrettin Efendi yapıyı bir mescide çevirmiş ve öldükten sonra naaşı buraya defnedilmiştir. Bu yapının ikamesi için kurulan vakıf günümüze ulaşamamıştır. 1894 yılında İstanbul’da meydana gelen büyük depremde yapının bir bölümü çökmüş; kapsamlı bir onarımı ancak 1973-1975 yılları arasında yapılmış, 1976 senesinde tekrar ibadete açılmıştır. Düzensiz sekizgen biçiminde yapılan yapının iç kullanım alanı haç planlıydı. Doğuya doğru çıkıntı yapan bir apsisi vardı. Haç planlı iç kullanım alanı ve bu apsis büyük olasılıkla 1973 yılında başlatılan onarım çalışmalarında yeniden oluşturulmamıştır. Duvar yapımında geleneksel Doğu Roma mimarisinde olduğu gibi tuğla ve yontma taş birlikte kullanılmıştır. Yapının dış cephesinde çok renkli bir görünüm veren bu tarz, Paleologos dönemi mimarisinin en yaygın uygulamalarındandır. Yapı camiye ilk çevrildiği dönemde kısa bir minareye sahipken; günümüzde var olan uzun gövdeli minare de yapıya 1973 yılında başlatılan onarım çalışmaları sırasında eklenmiştir.” Yazıda bahsi geçen kabri göremedik. Namazdan sonra camiye komşu otoparka girerek o cepheden de fotoğrafladım. Ancak o cephede bazı pencereler kapatılmış ve bakımsız bir görünüm dikkatimizi çekti. Aracımıza dönüp bu günkü gezimizi tamamladık. Cadde üzerinde İETT Ağa Hamamı durağı yanında bulunan yaygın zincir marketlerden birisine girdik. İlk defa bu kadar düzenli ve müşteri iletişimi iyi olan bir market görerek şok olduk. Demek ki çalışanların niteliği önemli imiş.