MOLLA ZEYREK CAMİİ

MOLLA ZEYREK CAMİİ
İnşa Tarihi:
Banisi:
Adres: ….Mahallesi
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi:
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi):
Tabelası: Mevcut

Molla Zeyrek Cami kiliseden dönüştürülmüş. Doğu Roma döneminde kilise eğitim kompleksi olarak yapılmış. Sultan Fatih Mehmet Han İstanbul’u fethettiğinde ilk külliye olarak bu yapıları kullanmış. Külliye camii, derslikler, şifahane ve aşevi gibi unsurları içine almış. Fatih Camii ve Külliyesi yapıldıktan sonra Molla Zeyrek Camii sadece camii hizmeti vermeye devam etmiş. Cami ismini Külliyenin baş muallimi Molla Zeyrek‘ten almış.

Sabah erken saatler olduğundan ortam sakin. Zeyrek Camii uzun yıllar kapalı kalmıştı. Restore edildikten sonra ibadete açıldı. Çevre düzenlemesi yapıldı. Hemen caminin yanında unkapanı caddesine bakan tarafta Fatih Belediyesi Zeyrek Sosyal Tesisleri bulunmaktadır. Nezih bir ortamda çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Cami dış kısmı ve iç kısımları bakımlı. Cami içi klasik kilise kubbeleri olan bir yapı. Mihrap ve Minber ilavesi yapılmış. Kubbeler klasik cami süslemesi ile işlenmiş. Hüsnü Hat yazıları camiye güçlü bir İslami hava katıyor. Cami deki sütunları Doğu Roma (Bizans) mimarisi. Mekan dışarıdan yeterince ışık alıyor. Üst kata çıkıyoruz. Üstten fotoğraf çekiyoruz. Cami girişinde bulunan prizma tabelada Molla Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı) başlığı altında şu bilgilere yer verilmiş: “Cami, Bizans dönemine ait Pantokrator Manastırı’nın kiliseleri olup Haliç’e hakim bir tepenin üstünde teraslarla düzenlenmiş geniş bir arazi üzerinde kurulmuştur. İmparator II. Ioannes Komnenos’un (1118-1143) eşi Macar Kralı Laszlo’nun kızı Eirene tarafından inşa edilmeye başlanmış olan yapı, imparatoriçenin 1124 yılında ölümünden sonra kocası tarafından tamamlandığı tahmin edilmektedir. Yapıların mimarı Nikeforos olarak bilinmektedir. Manastırın elli yataklı, beş bölümlü bir hastanesi, kütüphanesi, yaşlılar yurdu, tıp mektebi, eczahane ve ayazma gibi bölümleri vardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra medrese haline getirilen manastır, İstanbul’un Osmanlı Dönemine ait ilk eğitim kurumu olmuştur. Muhtemelen manastırın keşiş hücreleri medrese hücrelerine dönüşmüş, kiliseleri de hem mescid-dersane hem de cami olarak kullanılmıştır. Medresenin müderrislerinden Zeyrek lakaplı Molla Mehmet Efendi yapının Osmanlı dönemindeki isminin kaynağıdır. Fatih Külliyesi’nin medreseleri inşa edildiğinde yapı Abdullah-ı İlahi’ye verilmiş ve bir zaviye şeklinde faaliyetini sürdürmüştür. Farklı dönemlerde yapılan Bizans dönemi kiliselerinin bölümlerinin tamamı Osmanlı döneminde cami halinde kullanılmıştır. Osmanlı devri boyunca kullanılan ve korunan yapı 1766 depreminde büyük zarar görmüş, o dönemde yapılan esaslı onarımla günümüzdeki halini almıştır. Bizans devrine ait renkli mermer kaplamaların çoğu bu onarımdan önce yok olduğundan yerlerine renkli mermer taklidi kalem işleri yapılmıştır. Caminin mihrabı, mermer minberi ve ahşap vaaz kürsüsü de bu dönemde eklenmiştir. Güneydeki yapının zemini de Bizans döneminden günümüze kalan en zengin “opus sectile” tekniğinde mermer döşemelerden birine sahiptir. Molla Zeyrek Cami’nin son restorasyonu, 2009-2017 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kapsamlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Restorasyon çalışmaları sırasında kuzeydeki yapının altında üst yapı ile aynı plana sahip bir alt yapı tespit edilmiştir.”