MOLLA HÜSREV CAMİİ

MOLLA HÜSREV CAMİİ
İnşa Tarihi:
Banisi:
Adres: ….Mahallesi
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi:
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi):
Tabelası: Mevcut

Aşağı doğru indikçe sol tarafta camii minaresi göze çarpıyor. Camiye yaklaştıkça etraf açılıyor. Caminin hemen karşısında halen Diyanet Kuran Kursu olarak kullanılan tarihi yapı dikkati çekiyor. Sağdaki sokak olan Sofular Tekkesi Sokağına giriyoruz. 20-30 metre sonra tek katlı penceresiz kiremit çatılı bina bitiyor. Bizde sokakta devam etmiyoruz. O arada çatının üzerindeki kedi ve martılar dikkatimizi çekiyor. Ayrıca karşıdaki caminin minaresi de 3’lü kompozisyon oluşturuyor. Fotoğrafladıktan sonra ana caddeye dönüyoruz. Tam karşımızda Sofular Hamamı var. Dıştan tarihi yapı gibi gözükmüyor. Ancak duvarında Fatih Belediyesi tarafından kültür mirasları için yaptığı bilgilendirme panosu bulunuyor. Hamamın II. Bayezid döneminde, Edirne’deki Külliyeye gelir getirsin diye yaptırılmış, ancak orijinal hali 1833 tarihindeki Cibali yangınında yanmış olduğunu okuyoruz. Tekrar Kur’an Kursu olarak kullanılan yapıya dönecek olursak, duvarında mermer üzerine yazılı “Ekmel Tekkesi” Sofular Baba Ruhuna Fatiha tabela dikkat çekiyor. Bahçesinde kabirler bulunmaktadır. Yola bakan avlu duvarı yol seviyesinin altında kalmış, Duvarda 4 satırlık bir kitabe bulunmaktadır. Kitabenin ilk satırında yazının her iki tarafında tabak içerisinde çeşitli meyve tasvirleri yer almış. (Hurma – ?.. Armut – Kiraz – Nar ve Ayva). Demir pencereye asılmış fotoblok tabelada “Ekmel (Sofular) Tekkesi” başlığı altında: “Tekkenin H. 910 / M. 1504 yılında Süleyman Rumi Hazretleri tarafından Halveti Tekkesi olarak  yaptırıldığını, Tekke’de medfun diğer zatların, Şeyh Ekmeleddin Efendi, Şeyh Koğacızâde Mehmed Efendi, Sofular Baba Hazretleri ve Vak’anüvis Müverrih Ahmed Lütfi Efendi” olduğunu okuyoruz. Tekkenin karşısında Molla Hüsrev Sokağı köşesinde yer alan aynı isimle anılan (Sofular) Molla Hüsrev Camii’ne giriyoruz. Hemen başında söyleyelim ki cami de isim tabelası dışında hiçbir bilgilendirme tabelasına rastlamıyorsunuz. (Diyanet veya Belediye gibi). Camii avlu duvarları maalesef yine jiletli tellerle çevrili. Cami son cemaat yeri yüksekçe 6 ahşap direk üzerine kurulu 5 kemerli, estetik görünümlü bir yapıya sahip. Sol tarafta merdivenle hanımlar bölümüne çıkılıyor. Cami sokaktan dikkat çekmiyor. İçerisi dışarıdan göründüğü gibi değil. Cami içerisindeki renk uyumu ve işlemeler harika. Cami içi yüksekçe, ana bölümü minbere kadar dikdörtgen planlı, minberden sonra ilk cemaat ve mihrab bölümü ise küçük kare çıkıntılı olarak planlanmış. Ana renk tatlı tonda krem rengi, fıstık yeşili ve pembenin değişik tonları ise çerçevelemede kullanılmış. Hülasa camii hepimizin hoşuna gitti. Ancak mihrabın rengi çokta uyumlu olmamış. Sonradan yaptığımız araştırmaya göre -bir çok mahalle camiinde olduğu gibi- camii ilk olarak 1460 tarihinde yaptırılmış, ancak sonradan çeşitli tadilatlar görmüştür. Cami en son 9 Mart 2018 yılında restore edilerek ibadete yeniden açıldı. O günkü Anadolu Ajans (AA) tarafından geçilen haberde camii hakkında şunlar yazılmış: “Fatih’te Sofular Caddesi ile Molla Hüsrev Sokağı’nın kesiştiği köşede yer alan, banisi Şeyhülislam Molla Hüsrev Efendi olan caminin inşası 1460’ta tamamlandı. Banisi nedeniyle “Molla Hüsrev Mescidi” olarak da anılan yapı, çeşitli onarımlarla günümüze kadar ulaştı. Mescit, 17. yüzyılın ikinci yarısında minber ilavesiyle camiye dönüştürülürken, bugünkü görünümünü ise 1920’lerde Trabzonlu hayırsever bir kadının yaptırdığı tamiratla aldı. Ters T planlı, kagir duvarlı cami, geniş kiremitli çatıyla örtülmüştür. Cami, ahşap çatılı camiler içinde 18 metre ile açıklığı en geniş olanlarındandır. Mihrap kısmı dışarıya taşkın kare biçimli olan caminin mihrap bölümü yine dışarı taşkın bir biçimde yapılarak vurgulandı. Restorasyon esnasında 18 ve 19. yüzyıla ait kalem işleri açığa çıkarılarak korundu. Özgün çatı makaslarının da uygulama esnasında gerekli temizlik ve bakımları yapıldı.” (https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/sofular-camisi-ibadete-acildi/1084385 E.T:24.1.2022)