GAZİ AHMET PAŞA CAMİİ

GAZİ AHMET PAŞA CAMİİ
İnşa Tarihi:
Banisi:
Adres: ….Mahallesi
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi:
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi):
Tabelası: Mevcut
GAZİ AHMET PAŞA KÜLLİYESİ
–GAZİ AHMET PAŞA CAMİİ
–GAZİ AHMET PAŞA CAMİİ HAZİRESİ
–GAZİ (KARA) AHMET PAŞA TÜRBESİ

Şeyhülislam Sokağından yukarı doğru çıkıyoruz. Dar bir sokak olan Undeğirmeni sokaktan geçtikten sonra sola dönüyoruz. Gazi Ahmet Paşa Caminin dış avlusu kapısından içeri girmeden. Girişte tabelada yazanlar dikkatimizi çekiyor: “Yavuz Sultan Selim’in kızı Fatma Sultan’ın eşi, veziri azam Kara Ahmet paşa tarafından İstanbul’un Yedinci tepesi olan Topkapı’da cami, medrese, çeşme, sebil, mektep, hamam ve türbeden oluşan, külliye olarak inşaasına 1554 yılında Mimar Sinan tarafından başlanıldı. 1555’de idam edilen Ahmet Paşa, idamından yedi yıl sonra1562 yılında beraatine karar verilince inşaata eşi Fatma Sultan tarafından tekrar devam edilerek 1571 yılında tamamlandı. 1696 ve 1894 depremlerinde kısmi hasar görmesi nedeni ile II. Abdulhamid tarafından 1896 tarihinde onarım görmüştür.”  AYRINTILI BİLGİ İÇİN İSLAM ANSİKLOPEDİSİNİN AHMET PAŞA KÜLLİYESİ MADDESİ…

Cami büyük bir camii. Caminin kapısındaki girişinde hemen sağ tarafında bakımsız kalmış mezarlar bulunmakta olup, ilerisinde musalla taşı bulunmaktadır. Durup dururken musalla taşından neden bahsedilir ki, zaten her cami avlusunda bulunmaktadır. Şöyle ki musalla taşının etrafı sanki banyolardaki duş perdesi renginde ve oldukça iğreti düzenlenmiş. Fotoğraftan da görüleceği üzere öncelikle musalla taşının etrafının çevrilmesinin ne anlamı var anlayamadım. Ya da gereklilik ise tarihi dokuya uygun bir çevirme olabilirdi. Yine musalla taşının bulunduğu cami köşesinde camekanla çevrilmiş bölümün görüntüyü bozduğunu söylemeliyim. Bu tür yapılara ek yapıldığında uzman kişilerden görüş almak veya çizimini yaptırmak gerekiyor. “Ben yaptım oldu” ile olmuyor. Bu güzel caminin iç avlu kapsından içeri giriyoruz. Cami avlusunda revakların altı çevrilmiş Kur’an Kursu ve yurt olarak kullanılıyor. Şadırvan oldukça estetik yapılmış. Cami iç avlusundaki Trabzon hurması dikkatimizden kaçmıyor. Caminin giriş tabelasında diğer tabeladan farklı olarak şunlar yazmaktadır: “…cami altı sütuna dayanan merkezi kubbeli planı, çok sayıda pencereleri, revaklı avlusu ve şadırvanıyla Osmanlı mimarisinin klasik devir temsilcisidir. İznik çinileri, mermer ve ahşap işçiliği 16.yüzyılın güzel örnekleridir. Cami avlusunun üç tarafını medrese çevirmektedir… Eserin banisi külliye içindeki türbede medfundur.”

Caminin çini desenleri turkuaz, yeşilin farklı tonları ile dikkat çekici. İki rekat namaz kıldıktan sonra caminin içerisinde fotoğraf çekiyorum. Üst kata çıkamadık. Kapısını bulamadık veya kilitli idi. Caminin giriş kapısının üst kısmındaki saat ortama uymamış. Pencerelerdeki renkli süsleme ve hüsnü hatlar ışık vurduğunda güzel bir görünüm katıyor. Caminin penceresinden gözüken dışa kapalı bahçe de maalesef bakımsız bir halde. Caminin iç avlusuna giriş yaptığımız kapının karşısındaki kapıdan dışarı çıkıyoruz. Caminin etrafını dolaşıyoruz. Buradaki kapı kapalı.