FENARİ İSA CAMİİ
FENARİ İSA CAMİİ Molla Fenari Camii |
İnşa Tarihi: |
Banisi: |
Adres: Akşemsettin Mahallesi Halıcılar Cadde Fatih / İstanbul |
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi: |
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi): |
Hakperest Sokağı kesen Halıcılar Caddesine çıkıyoruz. Sağa Vatan caddesi yönüne doğru döndüğümüzde sol tarafta Vatan Caddesi üzerinde bulunan Fenari İsa Camiini görüyoruz. Bu cami İstanbul’da en çok göz önünde olan camilerden. Kiliseden dönme bir camii. Yeni restore edilmiş. Ancak bu saatte açık değildi. Merdivenle aşağı avluya iniyoruz. Caminin kapısını açmaya çalışıyoruz. Lakin kapalı. Caminin avlusunda bir çok noktadan fotoğraf alıyoruz. Cami, Molla Zeyrek Camisinin bir kaç boy küçültülmüş hali gibi. Bu durum caminin tamamının yer aldığı karede daha belirgin olarak gözüküyor. Avluda bulunan prizma tabeladan tarihçesi hakkında şunları okuyoruz: “Molla Fenari Cami de denen (Constantinos Lips Manastırı), farklı dönemlerde inşa edilmiş, birbirine bitişik iki kilise ve mezar şapelinden oluşan yapıdır. Yapıyı mimarlık açısından önemli kılan özellik, kubbesinin dört tarafında dört küçük şapelin bulunmasıdır. Bu özelliği başka hiçbir Bizans Kilisesinde bulmak mümkün değildir. Geç Roma dönemine ait bir mezarlık arazisinin üzerine İmparator VI. Leon (886-912) döneminde Konstantin Lips tarafından yaptırılmıştır. “Moni tu Libos” isimlendirilmiş olan manastır 907’de açılmıştır. İmparatoriçe Teodora, 907 tarihli Constantin Lips Manastırı Kilisesi’nin yanına Ioannes Prodromos Kilisesi’ni inşa ettirmiştir. Burası imparatorluk hanedan üyelerinin gömülmeyi tercih ettiği en önemli mekanlardan birisidir ve bu gelenek 15. yüzyıla kadar devam etmiştir. Yapıda kuzey kilise Constantinos Lips, güney kilise ise Prodnomos Kilisesi’dir. 14. yüzyılda kuzey ve güney kiliselerini, batı ve güneyden saran L biçimli paraklesion inşa edilmiş, kompleks daha da büyütülmüştür. Kiliselerin İstanbul’un fethinden sonra mezarlık olarak kullanıldığı sanılmaktadır. 15. yüzyıl sonlarında II. Bayezıt zamanında, Osmanlı uleması olan Fenarizadelerden Alaeddin Ali Efendi tarafından güneydeki kilise mescide, manastır da zaviyeye çevrilmiştir. Dış narteksin güneydoğu köşesine bir minare ve güney kiliseye de mihrap yapılmıştır. 1633’te bu bölgede çıkan yangında harap olan külliyeyi 1636’da Sadrazam Bayram Paşa tamir ettirmiştir. 1782 yılında gerçekleşen başka bir yangın yapıya yine zarar vermiş, bunun ardından geçirdiği ilk büyük onarım ancak 1847 – 1848 yıllarında gerçekleşmiştir. Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar gelen Feneri İsa Camii, 1918’deki büyük Fatih yangınında yeniden felakete uğrayarak bir defa daha yanmış, 1960’ta yapılan ciddi bir restorasyonla ihya edilerek ibadete açılmıştır.”