AKBIYIK CAMİİ

AKBIYIK CAMİİ
İnşa Tarihi:
Banisi:
Adres: ….Mahallesi
Yeniden Tamir / İnşa Tarihi:
Kitabesi (Osmanlıca Türkçesi):
Mehemmed Yazıcı Çeşmesi Kitabesi
(5 satır-2 sütun)

1 Menbaʽü’l-cûd Mehemmed Yazıcı bu aynı
Bin iki yüzle sekizde yapıp olmuş nâim

2 Sonra suyu çalınıp duhter-i Hâce Hânım
Buldurup eyledi cârî yine olsun dâim

3 Harc-ı sîm ü zer ile hem dahi taʽmîr edip
Eyledi kendini vâreste-i bend-i lâim

4 Âbdest ile olup reşha-nisâr-ı daʽvât
Vakt-i iftârda Zemzem gibi içsin sâim

5 İlmiyâ su gibi târîhi kalemden akdı
“Defʽa-i sâniyede oldu bu çeşme kâim”
İnşası – 1208 / M. 1793-94
Tamiri – 1283 / M. 1866-67
1 Cömertlik menbaı Mehmet Yazıcı, bu çeşmeyi
bin iki yüz sekizde yaptırıp vefat etmişti.

2 Sonra suyu çalışmıştı. Kızı Hoca Hanım
buldurup yeniden akıttı, daim olsun.

3 Çok altın ve gümüş sarfederek bir de tamir
ettirip kendini kötülükle anılma bağından kurtardı.

4 Oruçlular abdest alarak davet damlalarını
saçıp iftar vaktinde Zemzem gibi içsinler.

5 Ey İlmî, tarihi su gibi kalemden aktı:
“Bu çeşme ikinci kez yapıldı.”

Kaynak: Fatih Belediyesi Kitabelerin Kitabı Fatih
(E.T:6.11.2023)

Akbıyık Değirmeni Sokak başlangıcına kadar geldikten sonra sağa Akbıyık Caddesine dönerek Akbıyık Alt Geçidine ulaşıyoruz. Geçidin üzerinden eskiden banliyö treni geçerdi. Akbıyık Alt geçidinden geçince sağda Akbıyık Camii bizleri karşılıyor. Akbıyık caminin dıştan görünüşünde tarihi izler görülmüyor ne yazık ki. Avlu kapısından içeri giriyoruz. Avluda düz ayak abdest alınan yerde çeşmelerin üst kısmında -askılık hizasında- 5 satır, 2 sütundan oluşan bir kitabe yer alıyor. Kitabenin sol alt kısmında 1283 tarihi not düşülmüş. Büyük ihtimal çeşmeden geriye sadece kitabesi kalmış. Cami açıktı. Tavan ahşaptan, düz motifsizdi. Seccade şeklindeki kırmızı ağırlıklı halı uyumsuz duruyordu. Akbıyık Cami duvarında asılı Fatih Belediyesince hazırlanan tabelada Akbıyık Caminin aslında İstanbul’un en eski camilerinden olduğunu, Fatih dönemi devlet adamlarından Akbıyık Muhyiddin Efendi tarafından 1464 senesinde yaptırıldığını öğreniyoruz. Devamla: “Sultan II. Abdülhamid Han tarafından yeniden yaptırılmıştır. Son olarak 1950 yılında halkın yardımıyla restore edilmiştir. Günümüzde caminin ilk yapısından hiçbir iz kalmamıştır. İstanbul camileri içerisinde kıbleye göre en ileri bir noktada bulunması dolayısıyla “İmamü’l Mesacid” – Mescidlerin imamı- adını almıştır. Akbıyık Mahallesi 1934 yılına kadar devam etmiş, bu tarihten sonra Sultanahmet mahallesine katılmıştır. Banisi Muhyiddin Efendi’nin kabir buradadır. Dikdörtgen bir plana oturtulmuş cami ahşap çatılıdır.” AKBIYIK MESCİDİ ve TEKKESİ hakkında ayrıntılı bilgi için Diyanet İslam Ansiklopedisine bakılabilir).