FATİH’İN KALBİNDE YAŞAYAN: SÜMBÜL EFENDİ CAMİİ
Fatih’in kalbinde yer alan Sümbül Efendi Camii’ni ziyaret etmek benim için her zaman özel bir deneyim oluyor. Tarihi dokusuyla insanı yüzyıllar öncesine götüren bu mekân, aslında Bizans dönemine ait Ayios Andreas Manastırı’nın kilisesinden dönüştürülmüş. II. Bayezid devrinde, 1486 yılında büyük bir törenle camiye çevrilmiş ve o günden bu yana İstanbul’un manevi merkezlerinden biri haline gelmiş.
Cami, yüzyıllar içinde birçok kez tamir edilmiş; 17. yüzyılda Defterdar Ekmekçizâde Ahmed Paşa eklemeler yapmış, 1766’daki depremden sonra yeniden onarılmış, II. Mahmud ve Sultan Abdülmecid dönemlerinde de restorasyonlar geçirmiş. Bugün gördüğümüz hali, hem Osmanlı’nın klasik üslubunu hem de dönem dönem yapılan barok dokunuşları bir arada taşıyor.
Avluda, Hacı Beşir Ağa Çeşmesi sütun formuyla dikkat çekiyor. Rivayetlere göre Bizans İmparatoru Konstantin’in kızı Katerina, Müslüman olduktan sonra Sıdıka Hatun adını almış ve burada medfun. Çifte Sultanlar Türbesi ise Hz. Hüseyin’in kızlarına atfediliyor; bu türbenin etrafındaki zarif parmaklıklar, II. Mahmud’un gördüğü bir rüya üzerine yaptırılmış.
Koca Mustafa Paşa Külliyesi Sümbül Efendi ismiyle öne çıkmıştır. Sümbül Efendi, asıl adıyla Yusuf Sinan, 1450’li yıllarda Merzifon’da doğmuş. Medrese eğitimi için İstanbul’a gelmiş, dönemin önemli alimlerinden dersler almış ve Halvetiyye tarikatının Cemâliyye kolunun piri Cemal-i Halveti’ye intisap ederek tasavvuf yoluna girmiştir. Şeyhinin vefatından sonra Koca Mustafa Paşa Dergâhında postnişin olmuş, Fatih ve Ayasofya camilerinde verdiği vaazlarla halkın gönlünde yer edinmiştir. 1529 yılında vefat eden Sümbül Efendi, bugün cami avlusunda yer alan türbesinde medfundur.
Avluya adım attığımda, sadece Sümbül Efendi’nin türbesi değil, Safiye Sultan Türbesi de dikkatimi çekiyor. Sekizgen planlı, kubbeli ve klasik Osmanlı mimarisiyle yapılmış bu türbe, caminin manevi atmosferini tamamlayan önemli yapılardan biridir. Avluda ayrıca Serasker Rıza Paşa, Şeyh Nureddin Efendi ve diğer önemli şahsiyetlerin kabirleri bulunuyor.
Caminin iç kısmında Osmanlı barok etkilerini görmek mümkün. Mihrabın yeşil ve kahverengi tonları, kubbenin zarif süslemeleri ilgi çekici.
Cami derneği toplumun her kesimine hitap eden programlar düzenleniyor. Ailelere yönelik programlar, Gazze için yapılan etkinlikler, pazar sabahı ihya programları ile “Erdemli Toplum için Müslüman Şahsiyetin İnşası” hedefleniyor. Bu tür faaliyetlerle caminin ruhunu diri tutuyor.
