MİHRABINDA HACERÜL ESVED PARÇALARI OLAN CAMİ
Başlıktaki ifade mutlaka dikkatinizi çekmiştir—zira bu cami sadece mimarisiyle değil, içinde taşıdığı hacerül esved parçaları ile de dikkat çekiyor.
Bugünkü rotamızda yer alan en etkileyici yapılardan biri, Sokullu Mehmed Paşa Külliyesi. Şehit Çeşmesi Sokaktan yukarı doğru çıkarken külliyenin köşesinde ikili çeşme karşılıyor bizi. Dönemin mimari estetiğini yansıtan bu çeşmelerin hemen arkasındaki merdivenlerden çıkarak caminin avlusuna ulaşıyoruz.
Avlu giriş kapısının üzerinde üç satır ve üç sütundan oluşan bir kitabe bulunuyor. Sol alt köşesinde 979 (1571) tarihi yazılı. Kitabeye göre caminin inşa edildiği yerde bir zamanlar bir kilise bulunuyormuş; mevcut yapı, bu kilisenin yerine yapılmış.
Avluda şadırvan ve hazire mevcut. Avlunun kubbeleri kapatılarak günümüzde Kur’an Kursu olarak kullanılmakta. Cami açıktı ve içerisindeki süslemeler ile renk uyumu, yapıyı benzerlerinden ayıran nitelikler arasında.
Mihrap ile kubbeye uzanan bölüm çini kaplamalarla bezeli. Yanlarda yer alan alt pencere üstlerinde motiflerle süslenmiş çiniler, üst pencerelerde ise hüsn-i hat yazıları yer alıyor. Çinilerdeki desenler, estetik açıdan oldukça etkileyici.
Cami, Mimar Sinan eseridir. Cami, II. Selim’in kızı Esmahan Sultan tarafından, eşi Sadrazam Şehit Sokullu Mehmed Paşa adına 1571 yılında inşa ettirilmiş. Hem iç mekândaki hat sanatı hem de mimari uyum, camiyi “görülmesi gerekenler” listesine sokacak türden.
Avluda yer alan hazirenin penceresinde “Sokullu Camii Tekke ve Haziresi” yazılı bir tabela yer almakta. Yazıdan külliyenin cami, medrese, tekke, dükkânlar ve çeşmelerden oluştuğu anlaşılmakta.
Hazirede; Mehmed Paşa ile İsmihan Sultan’ın oğlu İbrahim neslinden gelenler ve Şeyh Osman Hulusi (1845) ve Hattat İbrahim Efendi (h.1201) gibi önemli isimler medfundur. Avlunun kapatılan kubbeleri sınıfa dönüştürülmüş ve bu sınıflara önde gelen kıraat alimlerinin isimleri verilmiş: Reisü’l Kurra Abdurrahman Gürses Hocaefendi ve Gönenli Mehmet Öğütçü Hocaefendi
Avlunun bir diğer kapısında bulunan tabeladaki açıklamaya göre, bu cami Sırp asıllı Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa adına inşa edilen iki camiden biridir. Sultanahmet Camii ile Küçük Ayasofya Camii arasında, eğimli bir arazi üzerinde, tek kubbeli ve tek minareli olarak inşa edilmiş.
Cami içindeki ses ve aydınlatma sistemi, Mimar Sinan’ın diğer eserlerinde olduğu gibi kusursuzdur.
Bu camiyi benzersiz kılan en dikkat çekici özelliklerden biri, mihrap, minber ve kubbe bölümlerine yerleştirilmiş Hacerü’l-Esved taşına ait parçalar olması. Bir dahaki ziyaretinizde, bu parçaları daha dikkatli incelemek isteyeceğinize eminim.
Kitabelerde yazanları ve çok sayıdaki fotoğrafları görmek için ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz
