TÜRBE VE HAZİRELER

İTİBARI GERİ VERİLEN PAŞA: GAZİ AHMED PAŞA

Bugün İstanbul’un 7.tepesi olan Topkapı’dayız. Gezimizin merkezinde Mimar Sinan eseri Gazi Ahmed Paşa Camii bulunuyor.  Cami, Yavuz Sultan Selim’in kızı Fatma Sultan’ın eşi, veziri azam Kara Ahmed Paşa tarafından yaptırılmış. Kara Ahmed Paşa, Kanuni döneminde Sadrazamlık yapmış bir devlet adamıdır. Yer seçimi olarak İstanbul 7 tepesinden 7. tepesi seçilmiş. Külliye olarak planlanan yapıda cami, medrese, çeşme, sebil, mektep, hamam ve türbe bulunuyor. Külliyenin inşaatına 1554 yılında Mimar Sinan tarafından başlanılır. Ancak inşaat bitirilemeden Külliyenin banisi Gazi Ahmet Paşa 29 Eylül 1555’de idam edilir. (İdamında Hürrem Sultan ile kızı Mihrimah Sultan ve Rüstem Paşa’nın entrikalarının etkili olduğu söylenir. Kanuni’nin oğlu Şehzade Mustafa’yı idam ettirmesi, Rüstem Paşayı görevden alması, 2 vezirliğe Kara Ahmed Paşa’nın getirilmesi idam sürecine giden taşları döşemiş oldu). İdamdan yedi yıl sonra -1562 yılında- Gazi Ahmed Paşa’nın iade-i itibarına karar verilince yarım kalan külliye inşaatı tekrar başlar. Bu kez eşi Fatma Sultan devreye girerek 1571 yılında külliyeyi tamamlamayı başarır. Cami, 1696 ve 1894 depremlerinde kısmi hasar görmüş olup, son hasar II. Abdülhamid tarafından 1896 tarihinde onarılmış. Cümle kapısı üstündeki Tevfik imzalı celî hatla yazılmış âyetin altındaki 1314 (1896-97) tarihi bu tamire işaret eder.

Cami orta büyüklükte bir camii. Caminin kapısındaki girişinde hemen sağ tarafında bakımsız kalmış kabirlerin bulunduğu Gazi Ahmed Paşa Haziresi yer alıyor. Cami iç avlusunda revakların altı çevrilmiş medrese bölümü, Kur’an Kursu ve yurt olarak kullanılıyor. Şadırvan oldukça estetik yapılmış. Cami altı sütuna dayanan merkezi kubbeli planı, çok sayıda pencereleri, revaklı avlusu ve şadırvanıyla Osmanlı mimarisinin klasik devir temsilcisidir. İznik çinileri, mermer ve ahşap işçiliği 16.yüzyılın güzel örnekleridir. Caminin çini desenleri turkuaz, yeşilin farklı tonları ile dikkat çekici. İki rekat namaz kıldıktan sonra caminin içerisinde fotoğraf çekiyorum. Pencerelerdeki renkli süsleme ve hüsnü hatlar ışık vurduğunda güzel bir görünüm katıyor. Caminin penceresinden gözüken dışa kapalı bahçe maalesef bakımsız bir halde. Külliyenin bütünlüğü bozulmuş gibi duruyor.

Zaman içerisinde caminin banisi Gazi (Kara) Ahmet Türbesi avlu dışında kalmış. Altı köşeli, kubbeli yapısı ile güzel bir türbe. “Evvelce bir saçakla korunmuş olan kapısı üstünde kelime-i tevhid ve 966 (1558-59) tarihi vardır ki bu, türbenin Ahmed Paşa’nın ölümünden üç-dört yıl sonra mezar üzerine yapıldığını gösterir. İçinde yalnız Ahmed Paşa’nın sandukası bulunmaktadır. Daha önce etrafını çeviren hazîredeki bütün taşlar sökülüp kaldırılmış, yalnız bir iki taş ile Ahmed Paşa’nın zevcesi ve Yavuz Sultan Selim’in kızı Fatma Sultan’ın mezarı kalmıştır.” Türbenin bulunduğu küçük bahçesinin kapısında asma kilitli idi. İçeri giremedik. Etrafını dolaşalım belki başka bir yerden girişi vardır dedik. Türbenin üst tarafı bir spor kulübüne tahsis edilmiş. Spor Kulübü derken aklınıza sportif faaliyetler yapılıyor gelmesin. Spor kulüplerinin bir çoğu bu tür yerleri lokal olarak kullanıyor ve okey ve kağıt oynuyorlar maalesef. Bu binada 2016 senesinde o zamanın Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından yaptırılarak spor kulübüne (!) verilmiş. Lokalin hemen yanı başında türbe ile bitişik sayılabilecek bir mesafede ve yine hemen yanında caminin bulunmakta olup, Türbe ve caminin yanında taş sesleri yükselmektedir.

Diğer fotoğrafları görmek için bakınız. GAZİ AHMED PAŞA CAMİİ

Kaynak: TDV İSLAM ANSİKLOPEDİSİ AHMET PAŞA KÜLLİYESİ MADDESİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir