STEVİ STEFAN BULGAR KİLİSESİ

Yusuf Secaattin Ambari Camiinden çıktıktan sonra Eminönü yönünde ilerliyoruz. İBB’ye ait parkı geçtikten sonra daha önce de rehber eşliğinde gezdiğimiz Stevi Stefan Bulgar Kilisesine ulaşıyoruz. Bulgar Kilisesi geniş bir avluda yer alıyor. Avluyu gezmeden önce içerisini görmek için ilerledik. Bulgar Kilisesinin diğer kiliselerden farklı kılan özelliği –birçok kişinin de bildiği üzere- tümüyle demir kullanılması ve prefabrik olmasıdır. Aya Yorgi Kilisesinde oturaklar sandalye şeklinde ve aralarında az da olsa mesafe vardı. Burada ki oturaklar okul sırası şeklinde. Oturakların arkasında anlamını bilmediğim kanatlar arasında bir çocuk başı vardı.  Her kilisede olduğu gibi yoğun renkli, figürlerin resimlerin olduğu bir mekân… Üst kata çıktık oradan da fotoğraf çektik. Kiliseden çıktık, avluyu gezmek üzere… Avlu da fildişini andıran ayaklı mozaik ile bezenmiş küçük bir süs havuzu vardı. Küçükte olsa güzel bir bahçesi var. Nar ağaçları ilgimizi çekti. Kilise avlusundan çıkarken solda üç tane lahit gördük. Üzerinde kuru kafa ve çapraz kemikler yer alıyordu. Dikkat ölüm tehlikesi işaretlerini andırıyordu.