CAFERAĞA MEDRESESİ

Caferağa Medresesi
Ortadaki Kitabe (3 satır-1 sütun)

1 Nişân-ı şerîf-i âlişân-ı sâmi-mekân-ı sultânîve
tuğra-yı garrâ-yı gîtî-nişân-ı hâkânî oldur ki;
hâliyâ mahrûse-i İstanbul’da cârî olan bodrum
suyundan bundan akdem kapum ağası olup fevt
olan Cafer Ağanın mahrûse-ı mezkûrede binâ
ettiği medresesine bir masura su verilmek emr
edip hükm-i şerîfimi verdim. Ve buyurdum ki;
fermân-ı hümâyûnum mûcibince zikrolunan
sudan medrese-i mezkûreye bir masura su verilip
dâima câri olup ol bâbda efrâd-ı âferîdeden hiç
ahad mâni‘ ve dâfi‘ ve râfi‘ olmaya. Şöyle bileler,
alâmet-i şerife itimad kılalar. Tahriren fî evâil-i
şehr-i Zilkade sene seb’a ve sittîn ve tis’amie.
H. 967 senesi Zilkade ayı başları
M. 1560 senesi Temmuz ayı sonu
Padişahın yüce fermanı budur ki halen İstanbul’da
akmakta olan bodrum suyundan önceleri kapı
ağası iken vefat eden Cafer Ağa’nın yaptırdığı
medresesine bir masura su verilmesini emretmiştim. Adı
geçen medreseye bir masura su verilmesi hükmüm
geçerli olup hiç kimse men olunmasın. Emrimi
bilip uysunlar.
Bu ferman, 967 yılının Zilkade ayının başında yazıldı.
(Kaynak: Kitabelerin Kitabı Fatih E.T: 20.11.2022)
Caferağa Medresesi
Soldaki Kitabe (12 satır-1 sütun)

Sarây-ı hümayûnda kâin teberdârân-ı zülfiyân-ı hâssa
kethüdası olup tarik-i hacc-ı şerifde vefât eden Niğdeli
Süleyman Ağanın sülüs-i malından olarak teberdârân-ı
merkûm neferâtından vâsisi olan Mustafa Efendi
marifetiyle Ayasofya-yı Kebir cami-i şerif kurbunda kâin
Soğukkuyu Medresesinde mevcûd odalarda kâin talebe-i
ulûm için revgân-ı zeyd bahâsı olmak üzre teberdârân-ı
merkûmun vakfına dört bin kuruş vaz‘ olunup ve her
kîsesi şehriyye beşer kuruş nema itibariyle şehriyye
kırk kuruş vakf-ı mezbûrun mütevellisi tarafından ahz
olunarak ne mikdar revgan-ı zeyd eder ise talebe-i ulûm-ı
merkûmun mekâsıma olmak ve vâkıf-ı mezkûru hayır
dua ile yâd ve cümlenin ma‘lûmu oluna.
H. 1263 / M. 1846-47
Hacca giderken vefat eden Zülüflü Baltacılar Kethüdası
Niğdeli Süleyman Ağa’nın malının üçte birini;
baltacılardan vasîsi olan Mustafa Efendi marifetiyle
Soğukkuyu Medresesi’ndeki talebeler için zeytinyağı
bedeli olmak üzere adı geçen baltacının vakfına dört
bin kuruş ayrılması ve her kesesi aylık beşer kuruştan
toplam kırk kuruş olmak üzere vakıf mütevellisi
tarafından alınarak lüzumu kadar zeytinyağı alınmak
ve vakıf sahibine hayır duada bulunmak için şart
koşulduğu herkes tarafından bilinsin.
(Kaynak: Kitabelerin Kitabı Fatih E.T: 20.11.2022)
Caferağa Medresesi
Sağdaki kitabe (7 satır-2 sütunluk)

Saray-ı hümayûn Uncubaşısı olan merhum Hacı
Mustafa Ağa’nın vasîsi bulunan Ser-teberdârân-ı
Hâssa Süleyman Ağa vasıtasıyla adı geçen merhum
Mustafa Ağa’nın üçte bir malının fazlası olan üç bin
beş yüz kuruş teberdârân-ı hâssa evkafının gelirine
katılarak her kesesi aylık beşer kuruş olmak üzere her
ay toplam otuz beş kuruş Cafer Ağa Medresesi’ndeki
kuyu başı, helâ ve kapı aralığında asılı olan üç adet
kandilin zeytin yağları için sarf olunmak üzere ve bu
kandiller hava karardıktan güneş doğuncaya kadar
yakılmaları şart koşulmuştur. Bunun için medrese
talebelerinden biri vazifelendirilerek her aya vakıf
mütevellisinden belirlenen parayı alıp harcaması ve
merhumun bu vesile ile hayr duadan unutulmaması
için bu vakfiye kaydolunmuştur.
H. 1261 / M. 1845
(Kaynak: Kitabelerin Kitabı Fatih E.T: 20.11.2022)
Medrese Tamir Kitabesi* (Kayıp)
İşbu Soğukkuyu Medresesi’n
Elhamdülillâh gördüm imâret
Benzerdi hâna aslında gûyâ
Her kim gire bulmazdı halâvet
Bir nice yıldır Ķapu Aġasın
Ta’ciz iderdi ehli be-gâyret
Tekrar-be-tekrar arz ederek hâl
Te’sir kıldı idüb hidâyet
Ol merd-i kâmil olsun muammer
Sarf-ı himemle itdi nezâret
Sa’y ile bunca tamir olundu
Yapıldı rengin oldı tamâmet
Bu emre illâ oldu mü’ekkel
Ahmed Aġa ol sahib-dirâyet
Oldı hakikat bâni-i sâni
Ol zât-ı ekrem kân-ı sehâvet
Ya Rabb! Murâdın iki cihanda
Eyle müyesser idüb inâyet
Haşr eyle yarın arş gölgesinde
Gösterme hevl-i rûz-ı Kıyâmet
Lutf u keremle türlü ni’amla
Uçmağın içre eyle ziyâfet
Bahş et nevâlin arz et cemâlin
Ni’me’l-visâlin göster nihâyet
Bir beyt içinde lafzen ü ma’nen
Tarīhin etdi Nebzi işâret
Üç vech iledir menkûta harfi
Hem mühmelâtı dahi sarâhet
Bin yüz emekle k’olmadı oldu
“En sonra altmış birde merâmet”
H. 1161 / M. 1748
(*) Bu kitabe bugün mevcut değildir.
Adı geçen Ahmed Ağa Üsküdar’da ki
Ayrılık Çeşmesi’ni de M. 1741’de tamir ettirmiştir.

Tekkeden 20 30 adım ötede sağda, aşağı doğru kıvrılarak inen patika yola Soğukkuyu Çıkmazına giriyoruz. Çıkmazın sonu Caferağa Medresesine ulaşıyor. Medrese avlu kapısından içeri girmeden sağda medrese hakkında panoda yazanları okumaya başlıyoruz: “Medrese, Kanuni Sultan Süleyman dönemi Babüssaade ağalarından Cafer Ağa tarafından Mimar Sinan’a 1559 yılında yaptırılmıştır. Medrese zamanla bir çok onarım geçirmiş olup, en son 1987 – 1988 yılları arasında Türk Kültürüne Hizmet Vakfı tarafından restore edilmiştir. Halen Gelenekli Türk Sanatlarının öğretildiği 15 dershane /sergi odası, bir büyük salon ve avlusuyla sanatın tarihle buluştuğu bir merkez olarak hizmet vermektedir.” Avlu kapısından içeri geniş bir avluya giriyoruz. Kubbeli ve revaklı odaların / atölyelerin tamamı avluya açılıyor. Avluda dinlenmek ve çay yudumlamak üzere masalar yer alıyor. Avlunun bir cephesinde revaklardan ayrı bir parça olarak daha büyük kubbeli, bir yapı dikkati çekiyor. Kapısı üzerinde koyu mavi zemin üzerinde 3 satırlık bir kitabe, kapının sağında 7 satır, 2 sütunluk, solunda ise tek sütun, 12 satırlık uzunca bir kitabe yer alıyor. Sağdaki kitabenin altında 1263 / 1846 -1847, sol tarafta yer alan tek satırlık kitabede ise 1261 / 1845 tarihi bulunuyor. Burası diğer atölyelere göre daha büyük ve seminer vb küçük çaplı toplantılar için kullanılıyor. Kubbesi oldukça sade. Atölyeleri tek tek dolaşıyoruz. Müzik, kuyumculuk, takı tasarım, seramik, minyatür ve katı’ vs atölyeler sıralanmış. Medresede ilgi çekici iki duayı “Vakıf Duası” ve “Vakıf Bedduası” çerçeveleterek asılmış. Zamanımız olmadığı için hızlıca fotoğrafladıktan sonra medreseden ayrıldık. Ancak nasip olursa bir sonrakinde oturup çay yudumlamayı isterim. Medreseden çıkıp, yokuş yukarı çıkmaz sokağın başına geliyoruz. Sola Caferiye Sokağa dönerek yürüyüşümüze devam ediyoruz.